Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19255 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12861 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İstanbul 22. İş Mahkemesi Tarihi : 27.03.2014No : 2013/181-2014/134Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 23.05.2003 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan yetim aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2012 yılında gerçekleştirilen işlemle 01.11.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 01.11.2008 – 30.11.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. İnceleme konusu davada mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada A.. D.. beyanında ‘…Gelini bildiğim kadarı ile eşinden boşanmış gözüküp babasından emekli maaşı alıyor.’ Her ne kadar bu kısmın ifade de üstü çizilerek ifadeyi alanın isim ve soy isminin baş harflerinin yazılı olsa da akabinde ifadesine ‘Bu konuda benden bilgi aldığınız lütfen gizli kalsın. Komşularla kötü olmak istemem.’ demesi, davalının boşanmış olduğu eşiyle 22.09.2011 tarihinde tekrar evlenmesi, Emniyet Müdürlüğünce 03.05.2013 tarihinde tutulan tutanak ve içeriği ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.