Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1923 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23214 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı avukatının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı Kurum, 26.06.2011 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan Kurum zararının rücûan tazminini talep etmiş olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur. 5510 sayılı Kanunun “İş Kazası Ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin Ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “...sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.Mahkemece, gerçek zarar tavan hesabı yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişiye gerçek zarar tavan hesabı yaptırılarak, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin değerli gelirle karşılaştırılması sonucu düşük olanın kusur karşılığına isabet eden miktarına karar verilmesi gereği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-5510 sayılı Kanunun 54/c. maddesi; '' (Değişik: 17/4/2008-5754/34 md.) malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.'' düzenlemesini içermektedir.Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.Dosya kapsamına göre, gelir bağlama kararında, sigotalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlandığının görünmesi karşısında, Mahkemece dava konusu edilen gelirlerin, 5510 sayılı Kanunun 54/c. maddesi (506 sayılı Yasanın 92. maddesi) uyarınca yarıya indirilip indirilmediği araştırılarak, ilk peşin sermaye değerli gelir belirlendikten sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.