Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19070 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17402 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş MahkemesiDava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Hakkında verilen boşanma kararı 30.12.2008 tarihinde kesinleşen davacıya, davalı kurumca hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ödenen ölüm aylılığının , boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle ilgili ödemeler yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.İnceleme konusu davada; 21.10.2010 tarihinde boşandığı eşiyle tekrar evlenen davacı ve eski eşinin 2008-2010 dönemi boyunca yapılan seçim ve halk oylamalarında aynı sandıkta oy kullanmaları, nüfus kayıtlarına göre adreslerinin aynı olduğu davacı hakkında kurum tarafından davacı ve apartman komşularının imzalı beyanları alınarak hazırlanan 30.04.2013 tarihli raporda; davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadıklarının tespit edilmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Ancak, dava dilekçesine ekli Kurum tarafından davacıya gönderilen 01.07.2014 tarih 820939 sayılı borç bildirim belgesi ile 8.140,96-TL borç tahakkuk ettirildiği, yine 01.07.2014 tarih 9639989 sayılı borç bildirim belgesi ile 11.195,55-TL borç tahakkuk ettirildiği, 9/78187 tahsis numaralı dosyadan bağlanan aylık buna ilişkin döküm belgelerinden 17.07.2009-09.11.2010 tarihleri arasında yersiz ödenen aylık bedelleri toplamının 11.195,55-TL olduğunu anlaşmaktadır.Mahkemece, davalı Kurumdan 01.07.2014 tarih 820939 sayılı belgesi ile bildirilen 8.140,96-TL'nin borç bildiriminin hangi ödemeden kaynaklandığı sorulup denetlemesi yapılmalı, yersiz aylık bedeline ilişkin olmayıp sağlık giderlerine ilişkin olduğu anlaşılırsa aşağıda belirtilen hususlara göre karar verilmelidir.Ayrıca 5510 sayılı Kanunun genel sağlık sigortalısı sayılanların düzenlendiği 60. maddesinde, “İkametgahı Türkiye'de olan kişilerden;a) 4'üncü maddenin birinci fıkrasının; 1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler, 2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler, b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar,g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılır.6'ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.” düzenlemesine yer verilmiştir. 19.01.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 5510 sayılı yasaya eklenen geçici 45. maddenin “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/01/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” düzenlemesi de mevcuttur. Mahkemece, yersiz olarak ödenen sağlık giderleri yönünden, davacının 5510 sayılı Kanunun 60. maddesi ilgili bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayılıp sayılmayacağı da araştırılarak ve adı geçen kanunun geçici 45. maddesi de gözetilmek suretiyle elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.