Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1863 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18618 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : İş Mahkemesi Tarihi : 12.05.2015Dava, ödeme emrinin iptali ile Kurumca yersiz tahsil edilen prim borcunun istirdatı istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma ilâmı sonrası ödeme emri yönünden bu davaya bakmakla İdare Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik nedeniyle davanın reddine, prim alacağı yönünden ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-)Kurum tarafından çıkarılan prim borcu ile idari para cezaları için, Kurum komisyonuna yapılan itirazın reddedilmesi üzerine; idari para cezalarının iptali için idari yargıda, bunun dışındakiler için, adli yargıda dava açılabilir. Kurum komisyonuna itiraz edilmeyen veya yapılan itiraz reddedilip de idari yargıda açılacak dava ile iptali istenilmeyen, ve yahut idare mahkemesinde açılan ve reddine karar verilen davanın kesinleşmesi durumunda, artık idari para cezaları kesinleşmiş ve idari aşama böylece tamamlanmış olur. İdari para cezalarının iptali, komisyona yapılan itirazın reddi kararının tebliğinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda; idari aşamada kesinleşen veya henüz kesinleşmemiş olan idari para cezalarının tahsili için 6183 sayılı Yasa'ya göre düzenlenen ödeme emirlerinin iptali ise ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede adli yargıda (iş mahkemesinde) açılacak dava ile istenebilecektir. Dava konusu ödeme emrinin, 2003/2-8. aylar arasındaki dönemine ait idari para cezalarına ilişkin olması ve talebin de söz konusu bu ödeme emirlerinin iptali olması karşısında, görevli mahkeme iş mahkemesi olduğundan, mahkemece davaya devam edilmeli ve davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 140. maddesinde idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar dikkate alınmalıdır. Anılan düzenleme uyarınca; idari para cezasını gerektiren şartlar oluştuğunda Kurum tarafından verilecek idari para cezası ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmaması halinde, idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Ne var ki; Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmayacaktır.6183 sayılı Yasa'nın 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda ise, 506 sayılı Yasa 140. maddesi uyarınca başlamış olan itiraz prosedürünün bulunup bulunmadığı varsa sonucu araştırılarak, idari para cezasının kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, kesinleşen idari para cezası miktarının tespitiyle, ancak bu miktara ilişkin ödeme emri yönünden, 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı olarak inceleme yapılmak suretiyle sonuca ulaşılması gereği gözetilmelidirO hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 15.02.2016 ününde oybirliğiyle karar verildi.