Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18379 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17369 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : İzmir 2. İş MahkemesiTarihi : 04.05.2015No : 2013/460-2015/214Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle, davanının kısmen kabulüne karar vermiştir Hükmün, davacı vekili, davalı SGK vekili ve müteveffa M....E.... P...mirasçılarının vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Mahkemece bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda verilen hüküm, Dairemizce yapılan temyiz denetimi üzerine bozulmuş olup, 10.05.2013 gün ve 2013/...E - 2013/....K. sayılı anılan ilama uyulmasına karşın, bozma gereklerinin yerine getirilmediği belirgindir. Dava 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıd??r.Somut olayda, Mahkemece; davacının, davalı şirketteki çalışmalarının tespitine karar verilen dönem belirlenirken, taraflarca dinletilen tanıkların, bodrodaki çalışma süresi dikkate alınmıştır. Oysa, davalı şirkete ait dönem bodrolarında, kabul edilen bu çalışma dönemleri dışındaki sürede çalışması bulunan başkaca bodro tanıkları ./.. bulunduğu halde, mahkemece, bu kişilerin beyanına re'sen başvurulmadığı görülmüştür, buna göre Mahkemece, re'sen araştırma ilkesi ışığına; davalı şirketteki çalışmalara ilişkin davalı şirketin 11.06.2003 tarihinde tescil edildiği ve davalı şirkete ait iki ayrı işyerinin kapsam tarihleri dikkate alınarak, diğer bodro tanıkları resen belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı; davalı şirkete ait işyerlerinin kapsama alındığı tarihler ile şirketin tescil edildiği tarih arasındaki süre yönünden, sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; davalı şirketin kurum kayıtlarında ve ticaret sicilinde görünen sorumlu yetkililerinin ve belirtilen tarihlerde sözkonusu işyerini fiilen kimin işlettiği araştırılmalı ve davacı tarafça çalıştığı iddia edilen oto galeri işyerinin tescil kaydının bulunması halinde, varsa kuruma verilmiş bodrolardan talep edilen dönemi kapsar şekilde resen seçilecek bodro tanıklarının, bodro tanıklarının bulunmaması halinde, aynı çevrede işyeri olan komşu işyeri işverenleri ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, davacının çalışmalarının hangi işveren nezdinde hangi sürelerde geçtiği, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte de??erlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Bir önceki bozma kararında da açıkca belirtilmesine karşın kabule göre de; davacının, davalı şirkette çalıştığına karar verilmesine göre, davalı şirket dışındaki davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ayrıca, davacının talebinin kısmen hüküm altına alıması nedeniyle, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderleri yönünden kabul ve red oranına göre yargılama giderinin belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı Mehmet Emin Papağan'a iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.