Mahkemesi :.... Dava, 1998/2 - 2002/8 dönemlerine ait prim, gecikme zammı, işsizlik sigorta primi ve gecikme zammı alacaklarının tahsili için gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.Mahkeme, davanın kısmen kabulüyle, zamanaşımı süresini gözeterek ödeme emirlerinin 1998 – 2000 dönemini içeren kısımların iptaline karar vermiştir.Hükmü, tarafların vekillerinin temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.A-) Bekletici sorun (mesele-i müstehire), görülmekte olan bir davayı doğrudan ilgilendiren bir konunun derdest başka bir davada görülmesi halinde, davanın karara bağlanması için o dava sonucunun beklenmesi zorunluluğu veya gereğini ifade eder. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Bekletici sorun" başlıklı 165. maddesine göre, "Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir." hükmünü içermektedir.Buna göre, mahkemenin, davaya konu 1.7121.01.01.0000304.020.01.78 sicil numaralı işyeri için; 1998/3 – 2002/8. aylar 37.059,12 prim, 238.706,51 gecikme zammı ve 2000/5 – 2002/8. aylar arası 3044,63 işsizlik sigorta primi, 15.283,50 gecikme zammı işletmesine dayanak olan Kurum işleminin iptaline ilişkin davacının açtığını iddia ettiği dava araştırılarak, yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapılması gereğinin gözetilmemiş olması;B-) Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 80. maddesinde, 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişiklik yapılarak Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı .... Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş, 4958 sayılı ..... 30.09.2003 günü yürürlüğe giren 38. maddesiyle anılan Madde değiştirilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesi hariç diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiş, sonra bu maddede 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunun./...-2- 11. maddesi ile bir kez daha değişikliğe gidilerek tahsilde 6183 sayılı Kanunun 51 ve 102. maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı açıklanmış, böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.Şu durumda söz konusu mevzuat kapsamında zamanaşımı süresi bakımından, 08.12.1993 günü öncesine ve 06.07.2004 sonrasına ilişkin prim ve diğer alacaklar yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen (10) yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 – 05.07.2004 dönemine ait prim ve diğer alacaklar yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanmakta, anılan madde hükmüne göre (5) yıl olan zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yıl başı olarak kabul edilmektedir.Öte yandan 6183 sayılı Kanunun Zamanaşımının kesilmesi başlıklı 103. maddesinde; "Aşağıdaki hallerde tahsil zamanaşımı kesilir:1.Ödeme, 2.Haciz tatbiki,3.Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,4.Ödeme emri tebliği5.Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,6.Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,7.İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,8.Amme alacağının teminata bağlanması,9.Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,10.İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.11.Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.Kesilmenin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımının bir bozma kararıyla kesilmesi halinde zamanaşımı başlangıcı yeni vade gününün rasladığı; amme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rasladığı; takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür." düzenlemesine yer verilmiştir.Eldeki davada; davaya konu 1.7121.01.01.0000304.020.01.78 sicil numaralı işyerinin; 1998/3 – 2002/8. aylar 37.059,12 prim, 238.706,51 gecikme zammı ve 2000/5 – 2002/8. aylar arası 3044,63 işsizlik sigorta primi, 15.283,50 gecikme zammı borcunu tahsil için yürütülen Kurum işlemine ilişkin tüm belgeler davalı Kurumdan celbedilerek../...-3- yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde zamanaşımı iddiasının incelenmesi gerekirken, yukarıda belirtilen nitelikte olmayan ve başka bir borç için düzenlendiği anlaşılan belgenin tebliğ tarihi esas alınarak zamanaşımı irdelemesi yapılarak ulaşılan sonuca göre karar verilmiş olması;C-)1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, “.... Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak....gönderilir. (Ek cümle:16.06.2009 - 5904 S.K./35.mad) Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” düzenlemesi yer almakta olup; açık yasal düzenleme karşısında, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığı belirgin olan davada, mahkeme için öngörülen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemiş olması; D-) 6183 sayılı Kanunun Ödeme emrine itiraz başlıklı 58. maddesindeki, "... İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir..." hükmü gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir. O halde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.