Mahkemesi :İş MahkemesiÖdeme emirlerinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın yasal süresi içinde temyizen incelenmesini tarafların avukatlarının istemesi ve davacının avukatının duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılıp, duruşma için 27.10.2015 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderildi. Duruşma günü davacı adına Av. ... ile karşı taraf adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenip duruşmaya son verilerek aynı günde, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298. maddesinde hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Kısa karar, bir davayı sona erdiren temyizi mümkün olan son kararlardandır. Bu kararla mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Asıl olan kısa karardır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararında buna uygun olarak düzenlenmesi gereklidir. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, aralarında çelişki bulunmaması gerekir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden de sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.(10/04/1992 gün ve 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı) Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 2011/21-23E 268 K, 2012/6-97 E 203 K , 2012/10-149 E 291K sayılı kararlarında da benimsenmiştir.Kısa kararda, "Davacının davasının kısmen kabulü ile davacı hakkındaki Gaziosmanpaşa SGM'nin 2013/29576 - 29580 - 29581 - 29583 - 29584 - 15178 - 29586 - 29587 - 29588 - 29589 - 29591 - 29592 - 29593 - 29594 - 15163 - 29596- 29597 - 29598 - 29611 - 29612 numaralı takiplerinin, iflas erteleme tedbir kararı nedeni ile iptaline, diğer takiplerin ise 2012/ 8. Aydan itibaren olan dönemlerinin iptaline, 2012/ 8. aydan önceki dönemlerin iptali talebinin reddine" karar verilmesine karşın; gerekçeli kararda "davacının davasının kısmen kabulü ile davacı hakkındaki ...nin 2013/29576 - 29580 - 29581 - 29583 - 29584 - 15178 - 29586 - 29587 - 29588 - 29589 - 29591 - 29592 - 29593 - 29594 - 15163 - 29596 - 29597 - 29598 - 29611 - 29612 numaralı takiplerinin, iflas erteleme tedbir kararı nedeni ile iptaline, diğer takiplerin (2013/15149 - 15150 - 15152 - 15154 - 1515-15157-15158-29582-15171-15172-15173-15174-15176-29585-15159-15166-15167-15170-29595-29599-29600-29608-29609-29610) ise 2012/ 8. aydan itibaren olan dönemlerinin iptaline, 2012/ 8. aydan önceki dönemlerin iptali talebinin reddine," karar verilmiş olmakla; kısa kararda diğer takipler olarak bahsedilen ve dava konusu yapılan bakiye çok sayıda ödeme emri konusunda karar verilmediğinin ortaya çıktığı sözkonusu olduğundan, kısa kararla gerekçeli karar arasında belirgin çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek, karar verilmesi gerekirken, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmiş, olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.O hâlde, tarafların avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün sair yönleri incelenmeksizin yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı avukatı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.