Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17936 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14170 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :İş MahkemesiDava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin rücuan tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Davacı Kurum, 16.12.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalı ...'a yapılan ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının, kazaya karışan aracı zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalayan davalı şirketten 5510 sayılı Kanun’un 21/4’üncü maddesi uyarınca rücuan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, kazaya karışan aracın kusurunun %100 olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanaklarından olan İcra İflas Kanunu’nun 67’nci maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü ile uyuşmazlık konusu alacağın mevcudiyetinin ve kusurun miktarının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu gözetilmeksizin, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi;3- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 ve 99'uncu maddeleri ile Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 12, 13 ve 14'üncü maddelerinde yazılı şekilde bir başvurunun varlığına karşın gerekli ödemenin yapılmaması halinde, davalı sigorta şirketinin anılan düzenlemede öngörülen 8 iş günlük yasal sürenin sonunda temerrüde düşeceği, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvurulması ya dahiç müracaatın bulunmaması halinde ise sigorta şirketinin temerrüdü söz konusu olmayacağından, faiz başlangıcının icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekir.Somut olayda, davalı sigorta şirketine gerekli belgelerle birlikte 28.02.2012 tarihinde davacı Kurum tarafından başvuru yapılması nedeniyle temerrüdün 12.03.2012 tarihinde gerçekleştiğinin ve dolayısıyla faiz başlangıcının da buna göre belirlenerek takibe konu faizin hesaplanması gerekirken, ödeme tarihleri ve tebliğ tarihi esas alınarak faiz hesaplanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30'uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 3'üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438'inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ: Hüküm fıkrasının tümü silinerek, yerine,“Davanın kısmen kabulüne; İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2013/2189 Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptaline ve itirazın 3.592,72 TL. asıl, 14,00 TL. gider ve 303,86 TL. yasal faiz üzerinden devamına; Uyuşmazlık konusu alacağın mevcudiyetinin ve kusurun miktarının yargılamayı gerektirir nitelikte olması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine, Alınması gereken 245,42 TL. harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına; Davacının yaptığı 282,60 TL. yargılama giderinden kabul ve red oranında göre takdiren 260,00 TL. sinin davalıdan tahsil edilerek davacı Kuruma verilmesine, bakiyenin davacı Kurum üzerinde kalmasına; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan takdiren 1.500,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan tahsile edilerek kendini vekille temsil ettiren davacı Kuruma verilmesine;Karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12'nci maddesi uyarınca hesaplanan 323,35 TL. vekalet ücretinin davacı Kurumdan tahsil edilerek kendini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.