Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17867 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12707 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) MahkemesiDava, iş kazası tespiti ve sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, 22.09.2006 tarihinde iş kazası geçirdiğinin ve sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi istemene ilişkin olup, sigortalının iş göremezlik oranının belirlenmesi konusunda yöntemince inceleme ve araştırma yapılmamıştır.Sürekli iş göremezlik halini düzenleyen 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 19/1. maddesi uyarınca; iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmaktadır. Ayrıca 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde de paralel düzenlemeye yer verilmiştir.506 sayılı Kanunun “Raporlar” başlıklı 109. maddesinde; “Bu kanunun uygulanmasında:A) Sigortalıların sürekli iş göremezlik, malullük ve erken yaşlanma hallerinin, B) Hak sahibi kimselerin malullük durumlarının,Tespitinde, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızalar esas tutulur.Raporları yeter görülmeyen ilgililer Kurumca yeniden muayene ettirilebilirler. İlgililerin durumlarının tespitinde son muayene raporu esas tutulur.Yukarıda belirtilen raporlar üzerine, Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilirse, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”5510 sayılı Kanunun 95. maddesinde; “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade ederek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malûllük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.” hükümleri düzenlenmiştir.Sürekli iş göremezlik derecesinin belirlenmesinde izlenecek yol: yukarıda yazılan maddelerde hükme bağlanmıştır. 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da buna ilişkin ilkeler açıklanmıştır. Buna göre, Kuruma ait sağlık tesisleri tarafından düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Düzenlenecek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporlarına karşı mahkemeye başvurma haklarının bulunduğu da anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında dile getirilmektedir.Yukarıda yazılan maddelerdeki, “Kurumca verilen kararlara itiraz edilebilir” hükmü, hem rapora hem de Kurum kararına karşı itirazı içermektedir. Maddede geçen “ilgililer” deyiminin sigortalı ve hak sahipleri dışında, Kurum kararından etkilenen başka kimseler varsa, hukuki yararının bulunması koşuluyla onları da, bu anlamda, haklarında rücu davası sözkonusu ise, işverenleri de kapsadığından kuşku bulunmamaktadır.Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından, itiraz halinde Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan alınacak raporla bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınarak, çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan alınacak raporla bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı ve davalılardan ...'ye iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.