Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dışı Limited Şirketi'nin ... Şubesine ait 2008/4-2010/3.ay arası dönemlere ilişkin süresinde ödenmeyen prim ve fer'i borçlarının tahsili amacıyla şirket aleyhine başlatılan takibin semeresiz kalması üzerine, üst düzey yönetici olduğundan bahisle davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin olan davada; Mahkemece, davacının sadece şube müdürü olup, temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığından bahisle, davanın kabulüne karar vermiştir. 01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/11. maddesi “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar” hükmünü öngörmüş olup, anılan madde hükmüne göre, tüzel kişiliği haiz bir Özel kuruluşta görev yapan bir kişinin primlerin ödenmesinden işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olabilmesi için; primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yöneticisi olması zorunludur. 506 sayılı Kanun, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, 01.10.2008 tarihinden sonra tahakkuk eden prim borçları hakkında 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi ile “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir. Dava konusu somut olayda, dava dışı Limited Şirketinin ... Şube müdürü olduğu anlaşılan davacının, Ticaret Sicil gazetesinde tescille ilan edilmiş 22.03.2008 günlü ortaklar kurulunun "2 yıl süreyle şube müdürü olarak atanmasına,... Şube Müdürünün şube işlemleriyle sınırlı olmak üzere şirket kaşesi altında vaaz edeceği münferit imzasıyla şirketi ençok toplamda 5.000 TL'ye kadar bankalardan para çekmeğe,yatırmaya,kıymetli evrak imzalamaya,resmi kurum ve dairelerde taahhüt altına sokmaya yetkilidir" şeklindeki kararının içeriği gözetildiğinde davacının, ödeme emirlerine konu prim ve fer'i borçtan 5.000 TL ile sınırlı olmak üzere davanın yasal dayanağını oluşturan anılan maddeler uyarınca sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın tümüyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.