Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17821 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14019 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, hizmet tespitine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı vekili, davacının 20.10.1998 ile 18.12.2007 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, davalı işveren tarafından bildirilen süreler dışında davacının çalışma iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere ?sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez?. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re?sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.Davacıya ait hizmet cetveli incelendiğinde; davacının, 05.08.2004-10.03.2005 ile 14.06.2006 - 05.12.2007 tarihleri arasında davalı ...nde çalıştığına ilişkin bildirimlerinin yapıldığı, tespiti istenen dönemde ayrıca davacı adına 2002 yılında 150 gün, 2003 yılında 60 gün isteğe bağlı sigortalılık primi yatırıldığı ,uyuşmazlık konusu dönemde belirtilen süreler dışında farklı bir işyerinden yapılan bildirim bulunmadığı anlaşılmıştır.Dosya içerisindeki belgeler incelendiğinde; tanık ....'in davacının çalıştığı ...nda 29.09.2003 bekçilik ve kaloriferci olarak çalışmaya başladığı ve halen devam ettiği, davacının tam olarak ... ne zaman çalışmaya başladığını bilmediği, ancak 2003 yılında kendisi işe girdiğinde davacıyı orada gördüğü, davalının sakat çocuğuyla ilgilenirken gördüğü daha sonra orada çalıştığını öğrendiğini beyan ettiği, 2002 -2005 yılları arasında davacının eğitim -öğretim belgelerinde iş yeri adresinin davalı işyeri olarak gösterildiği, dosyaya ibraz edilen fotoğraflar ve diğer tanık beyanları, karşısında mahkemenin kabulünün eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olduğu kanaatine varılmıştır.Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu somut olayda; mahkemece, davacının çalıştığı işyerinin işhanı olması nedeniyle daha fazla komşu işyeri tanıkları araştırılmalı beyanlarına başvurulmalı, bordo tanıkları tespit edilmeli ve dinlenilmeli, davacının söz konusu bu iddialarının doğru olup olmadığı araştırılmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.