Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 178 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8534 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin yetkisizliğine karar vermiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 01.09.2009 tarihli iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarının rücuan tahsili istemine ilişkin açılan davada, yasal süresi içerisinde davalı vekilince ... Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek, yetki ilk itirazında bulunulduğu anlaşılmaktadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun yetki konusunun düzenlendiği 5’nci maddesinde; “ İş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.” hükmü öngörülmüştür. Söz konusu düzenleme, uyuşmazlığın iş akdi veya İş Kanunundan kaynaklanması halinde geçerli bir kuraldır. 5510 sayılı Kanunun “Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlığını taşıyan 101. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği belirtilerek görev konusu açıklanmış olmasına karşın, Kanunda yetkiye ilişkin herhangi bir genel düzenleme yapılmamıştır. “Primlerin ödenmesi” başlıklı 88. maddenin on dokuzuncu fıkrasında, Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu bildirilmiş ise de, bu hükmün, inceleme konusu davada uygulama yeri bulunmamaktadır. 5521 sayılı Kanunun 15’nci maddesinde, “Bu yasada açıklık bulunmayan hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun hükümleri uygulanır” düzenlemesi uyarınca yetki konusunun (Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447’nci maddesindeki atıf gereği) Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun 6. maddesi (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 9'uncu maddesi) uyarınca ilke olarak bir dava, davalının ikametgâhı mahkemesinde açılabileceği gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun 16. maddesi (mülga 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 21'inci maddesi) uyarınca davacıya tanınan seçimlik hak kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda, iş kazası haksız fiil niteliğindedir. Davacı Kurum seçimlik hakkını kullanarak davayı zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği yer mahkemesi olan İstanbul İş Mahkemelerinde açmıştır. Davalının merkez adresinin ... olması davacıya ait seçimlik hakkı ve dolayısıyla İstanbul İş Mahkemesinin yetkisini kaldırmayacağından; Mahkemenin yetkili hale geldiğinin gözetilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.