Mahkemesi : İş MahkemesiDavacı, Kuruma yersiz ödediği tutarın iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davaya konu somut olayda, sigortalının 23.04.2008 tarihinde işverene ait işyerinde üç metre yüksekteki kalıbı sökmek için kullandığı merdivenden düşerek yaralanması ile sonuçlanan iş kazasının meydana geldiği, Kurum denetim elemanı tarafından davacı işverenin %90 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesi sonucu, Kurumca davacıdan sigortalıya yapılan yardımların tahsilinin istediği, davacının ihtirazi kayıtla yaptığı ödeme sonrası yersiz ödeme iddiası ile eldeki davayı açtığı, Mahkemece, iki makine mühendisi ve bir inşaat mühendisi tarafından hazırlanan, işverenin %20, sigortalının %80 kusurlu olduğunu bildiren bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesindeki “iş kazası ..., işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22’nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı ..., 3’üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3’üncü kişilere ... rücu edilir.” düzenlemesi gereği, davanın rücu alacağından sorumluluğu ancak, maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür.Anılan Yasal düzenleme çerçevesinde kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi hükmü doğrultusunda alınacak raporda tartışılmalıdır. İşveren yada işverenlerin tamamen kusursuz kabul edilebilmesi için ise, anılan madde gereğince, işyerindeki işçilerin sağlığı ve iş güvenliğini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri alması, uygun çalışma ortamı hazırlaması, araçları noksansız bulundurması, işçileri etkin bir biçimde denetlemesi, gözetlemesi, bütün yükümlülüklerini özenle yerine getirmesi gerekir.Mahkemece, iki makine mühendisi ve bir inşaat mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş ise de; Kurum denetim elemanı raporunda işverenin kusur oranının farklı belirlenmesi karşısında, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden, mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, iş kazasında kusurlu bulunan kişilerin kusurunun sebebini ve sıfatlarını ayrıntılı olarak açıklayacak biçimde rapor alınıp irdelenmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.