Mahkemesi : Bursa 5. İş Mahkemesi Tarihi : 09.05.2013No : 2010/367-2013/265Dava, Kurumca tahakkuk ettirilen fark işçilik ve prim borcunun ihtirazi kayıtla ödenmesinden sonra 506 sayılı Yasanın 84. maddesi gereğince iadesi ve Kuruma karşı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı avukatı ve davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında;....gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması ve asgari işçilik oranlarına yönelik itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde Asgari İşçilik Tespit Komisyonu kurulduğu açıklanmıştır. Amacı; 506 sayılı Kanuna tabi işyeri, işveren ve sigortalılar ile ilgili işlemleri düzenlemek olan, 506 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 01.05.2004 günü yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin, “Araştırma ve Resen Yapılacak İşlemler” başlıklı 38’inci addesinin (b) bendinde de; Gerçek veya Tüzel kişiler tarafından yapılan özel bina inşaatı iş yerleri hakkında Ünitece yapılacak araştırma, bina maliyetine Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının %25 eksik uygulanmak suretiyle yapılır. Bina maliyeti, inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan (ruhsatnamesi yoksa Ünitece tespit edilecek) yüzölçümü ile birim maliyet bedelinin çarpımı suretiyle hesaplanacağına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.506 Sayılı Kanunun 79’uncu maddesinde; Ünitece yapılan araştırma sonucunda, anılan (b) bendine göre saptanan ve Kuruma bildirilmediği anlaşılan asgari işçilik miktarı üzerinden bulunan prim tutarının, faaliyet süresinin son ayına mal edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ olunacağı, işverence borcun tebliğ gününden itibaren bir ay içinde ödeneceğinin ve daha sonra sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeyeceğinin bir dilekçe ile bildirilmesi durumunda borcun kesinleşeceği ve işlemlerin sonuçlandırılacağı, ünite tarafından hesaplanan borcun yapılan tebligata karşın ödenmeyeceğinin bildirilmesi veya tebligatta belirtilen sürede bildirimde bulunulmaması durumunda sigorta müfettişince inceleme yapılacağı, sigorta müfettişince inceleme yapılmasına başlanıldıktan sonra inceleme sonucuna göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır.12.05.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve 5510 sayılı Yasaya dayalı olarak çıkartılmış yeni Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de benzer hükümler öngörülmüş olup, 111.vd maddelerinde de parelel hükümler bulunmakta olup, asgari işçilik işlemlerinden sonra itiraz prosedürü açıklanmış ve 5510 sayılı Yasanın konu ile ilgili benzer düzenlemeyi öngören 85. maddesinde de ; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı Yasanın 85’inci ve 506 sayılı Yasanın 79/13 maddesinde öngörülmüş olan bir aylık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, Kurum işleminin tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde itiraz edilmemesi halinde, Kurumun işleminin ve dolayısıyla borcun kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davaya konu somut olayda ise, mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı şirketin, dosya arasındaki TMSF belgelerinden anlaşıldığı şekilde 1971 yılında ilk kez temeli atılan N. ilçesi M. Ç. mevkiindeki .. Ada .. parselde kayıtlı araziyi, üzerindeki inşaatlar ile birlikte devraldıktan sonra 25.02.2008–19.03.2010 tarihleri arasında tescillli işyerinden yaptığı bildirimlerle çalıştırdığı işçilerin herhangi bir eksik primi olmaksızın 19.03.2010 tarihinde bitirerek ilişiksizlik belgesi almak için 22.03.2010 tarihinde davalı Kuruma başvurduğunda, davalı Kurumca aynı tarihli ilk değerlendirme tutanağı ile yapı maliyet grubunun 2/B, asgari işçilik oranının %13, yaklaşık birim maliyet tutarının ise yapının bittiği tarihteki tutarı esas alarak fark işçilik ve bu tutar üzerinden prim borcu çıkarttığı, davacı şirketin ise 26.03.2010 tarihinde davaya konu tutara itiraz ettiği ve davalı Kurumca müfettiş incelemesine gidildiği anlaşılmakta ise de, sonraki işlemlerin nelerden ibaret olduğuna dair herhangi bir inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu aşamada öncelikle davalı Kurumca, davacı şirketin itirazının reddine dair herhangi bir komisyon/ünite kararı olup olmadığı araştırılmalı, bu kapsamda Kurum alacağının kesinleşip kesinleşmediği dolayısıyla davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı belirlenmelidir.Diğer taraftan, davalı Kurumca %25 eksik oran uygulanarak ilk değerlendirme tutanağı hazırlanmış ise de, davacı şirketin orana itirazı karşısında yapılan işin oranı yasal prosedür çerçevesinde, genelgelerde yer alıyorsa buradan, yer almıyor ise Asgari İşçilik Tespit Komisyonundan sorulmak suretiyle ve dava açılmış olduğu dikkate alınarak, yaptırılacak incelemede %25 indirim oranı uygulanmaksızın belirlenmeli, sonrasında ise TMSF belgelerinden de yararlanmak suretiyle, devralırken yapılan tespite göre, davacı şirketin işçiliğe konu inşaatın ne kadarlık kısmını yaptırdığı %(yüzde kaçını) belirlenmeli, yapılan işçilik bildirimi ile toplam maliyetin oranlanması sonucunda, davacı şirketin inşaatta yaptırdığı işler nedeniyle işçilikli faturalarının olup olmadığı araştırılmalı, aralarında yeminli mali müşavir ve sosyal güvenlik uzmanının yer aldığı bilirkişi kurulundan somut verilere dayalı olarak bir hesap raporu aldırılmak suretiyle davalı Kurum alacağının olup olmadığı belirlenmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.