Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17505 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14701 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalıların tüm davacı vekilinin aşağıdaki kısım dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi ile; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır…, İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu olarak davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.Dava dosyası incelendiğinde, iş kazasının 11.11.2006 tarihinde meydana geldiği, mahkemece, üçüncü kişi durumunda olan diğer davalılar açısından olay her ne kadar 506 sayılı yasa döneminde meydana gelmiş ise de, dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasa'nın 21/4. maddesi gereği ilk peşin sermaye değerinin yarısıyla sorumlu tutulmalarının daha adil olacağı gerekçesiyle karar verildiği anlaşılmış ise de, yukarıda anlatılan yasal mevzuat çerçevesinde üçüncü kişiler açısından da 506 sayılı Yasa'nın 26/2 maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.