Mahkemesi : İş MahkemesiDava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı ... işleminin iptali ile aylığın geçmişe yönelik yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Hakkında verilen boşanma kararı 1.6.1992 tarihinde kesinleşen hak sahibine, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle Kurumca başlangıç günü itibarıyla kesilerek, 18.10.2008-17.10.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, eksik incelemeye dayalı bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece, bozmadan sonra yerleşim adreslerinin celp edildiği, davacının kayıtlı adresinde emniyet ve zabıta araştırması yapıldığı, Emniyet marifetiyle muhtar ve azanın adresinin tespit edilerek beyanlarının al??ndığı, elektrik ve doğalgaz aboneliklerinin araştırıldığı, boşandıktan sonra bir araya gelmedikleri yönünde tanık beyanları, boşanmanın 1992 yılında gerçekleşmesine rağmen babasının 1998 tarihinde vefat ettiği ve aynı adreste oturmadıkları gerekçesiyle davanın kabulune karar verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece, bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadırMahkemece, davacının boşandığı eşi ...'in varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, boşandığı eş ....'in kayıtlı olduğu ... adreslerinde geniş kapsamlı ... araştırması yapılmalı, boşanma ilamı celp edilerek, boşanma ilamında velayet ve nafaka ile ilgili hükümler varsa, bu hükümlerin icrasının ne şekilde gerçekleşmekte olduğunun yani şahsi ilişki ve nafakaların tahsili icra marifetiyle mi yoksa nizasız şekilde mi icra edildiği araştırılmalı, davacı ve boşandığı eşinin talep konusu döneme ilişkin olarak medula sistemindeki kayıtlarda görülen adresleri de ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, boşanılan eş ...in kayıtlı olduğu ... adreslerinde görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, nüfus kayıtlarından velayeti annede bulunan müşterek çocuk ... okuduğu okullar tespit edilerek okula bildirilen adresi ve velisinin kayıtlarda kim olduğunun tespit edilmesine, kurum işlemine dayanak tutanaklar da ismi bulunan kurum denetmenleri ...'nun beyanları alınmalı, tanık beyanları arasında çelişki olursa giderilmeli, denetim sırasında boşanılan eşin aynı evde bulması hususuda gözönünde bulundurularak, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yukarıda belirtilen eksik hususlar giderilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.