Davacı, ölen eşi Nadir 'dan dolayı ölüm aylığı bağlanmasına ve sağlık sigortasından yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı bağlanması ve sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitini istemiş; Mahkemece, ölümün gerçekleştiği 27.10.2003 tarihini takip eden aybaşı olan 01.11.2003 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması ve sağlık sigortasından yararlanması gerektiğinin tespitine karar vermiştir.Alman uyruklu olan davacı ile sigortalının resmen evli olduğu, ilgili nüfus idaresinden celbedilen nüfus kaydı içeriğinden açıkça anlaşılmaktadır. Ne ki, sigortalı için 16.03.2004 tarihinde prim ödendiği dosyadaki belgelerden anlaşılmakta olup; sigortalının, sigortalılık süresine ilişkin prim borcu olup-olmadığı yöntemince araştırılıp, borcu varsa, davacıya prim borcunun tebliği ile ödemesi için mehil verilmeli ve ödemeyi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığına hak kazandığı kabul edilmelidir. Diğer taraftan prim borcunun, sigortalının ölümünden sonra ödenmiş olması durumunda da, bu ödemeyi takip eden aybaşından tahsise karar verilmesi gerekir. Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.