Mahkemesi :Bursa 5. İş MahkemesiTarihi :06.06.2013No :2012/428-2013/376Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava dışı M.B. Yıkama A. Boya San. Tic.Ltd. Şti.’nde 13.12.2006 tarihinden itibaren ortak olan, anılan şirketi temsil ve ilzama yetkisi bulunmayan davacının, anılan şirketin prim borçlarından sorumluluğunda davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Yasanın 35. maddesidir. Limited şirket ortaklarının sorumluluğunu düzenleyen anılan maddede “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun ’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine yapılan ekleme ile; Tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”; Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin ise: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,” ifade edeceği belirtilmiştir.Hal böyle olunca, mahkemece, davalı Kurumca dava dışı işveren şirketin prim borçlarından ötürü şirketten tahsil edilebilir olup olmadığına dair Kurumca yeterli araştırma yapılmaması nedeniyle davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de; verilen kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye tabi olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece dava dışı şirket hakkında başkaca takip yapılıp yapılmadığı, malvarlığının takibe konu tutara yetip yetmediği araştırılmak suretiyle ve prim borçlusu şirkete 12.03.2009 tarihinde tebliğ edilen 2009/13607 sayılı ödeme emirlerinden sonra icra takibinde yapılan araç haczi işleminin sonuçsuz kalması da gözetilerek, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde, davacının 13.12.2006 tarihi ve sonrasına ilişkin prim borçlarından sorumluluğunun şartları irdelenerek, davacının limited şirkette hangi tarihlerde ne kadar paya sahip olduğu, ödeme emrine konu Kurum alacağının şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilip edilemediği veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılıp anlaşılmadığı açıklıkla belirlendikten sonra, elde edilecek sonuca göre 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesi gereğince irdelenmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.