Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1678 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26058 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDava, hak sahibi konumunda yer alan davalıya fuzulen ödenen aylıklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 28.01.2011 tarihinde verilen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı babasından bağlanan aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2013 yılında gerçekleştirilen işlemle 25.04.2011 tarihi itibarıyla kesilerek, 25.04.2011 – 24.09.2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. İnceleme konusu davada mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada Muhtar ve Azanın ifadelerinde ‘…... yıllardan beri aynı çatı altında hiç ayrılmadan hala birlikte beraber karı-koca olarak yaşamaktadırlar.... il dışında çalışmaktadır, izin günlerinde de köyümüze gelir ve eşi ile birlikte aynı çatı altında yaşamaktadırlar. Bizler hala ... karı koca olarak biliriz…’,...ifadesinde ‘…... karı koca olarak yaşadıklarını, ...il dışında çalıştığını ancak izin günlerinde hafta sonlarında geldiğini ve eşi ... ile birlikte yaşadıklarını ve hala karı koca olarak bilindiklerini…’, nüfus kaydına göre davalı ve boşanılan eşin 23.08.2012 tarihinde tekrar evlendiklerini, duruşmada dinlenen azanın soruşturma tutanağındaki imzayı kabul etmiş olması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.