Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 07.06.2004 tarihinde verilen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı eşinden bağlanan aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2011 yılında gerçekleştirilen işlemle 26.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 26.10.2008 – 25.03.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. İnceleme konusu davada mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada davalının ifadesinde ‘…çocuklarım büyüyünce bize barışmamız için baskı yapınca biz de 2011 yılında evlendik. Boşandığımız dönemde Ş....’ın yanında kaldı.’, boşanılan eşin ifadesinde ‘…boşandığımız dönemde ekmek fırınında yattım. Daha sonra başka fırınlarda da kaldım. Beraber yaşamadım. Çocuklar büyüyünce birlikte yaşamamızı istediler. Biz de onları kırmadık tekrar evlendik.’ ... ifadesinde ‘…burada yaklaşık on senedir ikamet ediyorum. ... benim karşı binamda oturur....r. Kendileri de yıllardır burada oturur. Biz buraya taşındığımızda onlar burada oturuyorlardı. Yıllardır burada hep birlikte yaşarlar. Ailecek kendileri ile görüşüyoruz.’, nüfus kaydına göre... 22.03.2011 tarihinde tekrar evlenmesi, davalının adına su aboneliğinin olmaması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.