Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16467 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9370 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İstanbul 22. İş MahkemesiTarihi :26.12.2013No :2013/1-2013/309Dava, hizmet tespiti, 5510 sayılı Kanunun 4-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanarak birikenlerin yasal faizle tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.Davacının, davalı işyerinde 06.07.2011-24.11.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile 01.12.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını talep ettiği, davalı işyerinden 06.08.2011-24.11.2011 tarihleri arasında bildiriminin bulunduğu, ihtilaf konusu 06.07.2011-05.08.2011 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur tescilinin bulunduğu, mahkemece, söz konusu dönemde hizmet akdi unsurlarının oluşmadığı ve çalışılan işyerinin kapasitesi, yapılan iş ve çelişkili tanık beyanları karşısında davacının iddiasını ispatlayamadığından bahisle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İncelenen dava dosyasında, davacının ihtilaflı dönemde tekel bayi olarak vergi mükellefiyeti olmasına karşılık, dinlenen bordrolu tanıkların çalışmayı doğruladıkları anlaşıldığından, mahkemece, bu dönemdeki çalışma hususu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenmeli; bu bağlamda, fiili çalışma açısından, tekel bayiinde kimlerin çalıştığı tespit edilmeli, varsa, zabıta, ya da, kolluk marifetiyle komşu işyeri tanıkları tespit edilerek, dinlenilmeli, tanık beyanları arasında çelişki belirdiği takdirde giderilmeli, böylece, deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca, bir karar verilmeli ve sonucuna göre tahsis koşulları değerlendirilmelidir.Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 02.7.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.