Mahkemesi : İzmir 1. İş Mahkemesi Tarihi : 12.03.2014No : 2013/371-2014/181Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Davalı işveren vekili tarafından, duruşma talebinde bulunulmuş ise de, temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Hizmet tespitine ilişkin davaların kamu düzenine ilişkin niteliği, vazgeçilemez ve devredilemez insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine olanak sağlayan özelliği de gözetilerek, hak kaybı ve yersiz sigortalılık süresi edinmeyi önlemek açısından, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerektiğinde re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Davacı, davalı işverene ait apartman nezdinde, 05.10.1999 tarihinden itibaren kapıcı olarak çalışmalarının tespitini istemiş, Mahkemece; 01.01.2007-08.05.2013 döneminde hizmetlerin niteliği dikkate alınarak, günlük ve giderek haftalık çalışma saati belirlenmek suretiyle, ayda 12 gün üzerinden, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Eldeki dava dosyasına konu olayda; Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Belge ve tanık beyanlarından, hizmet akdinin davacı ya da eşi ile yapıldığı hususunun tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı, yine hizmetlerin kapsamı, kim tarafından, hangi sürelerde yerine getirildiğinin net olarak saptanamadığı anlaşılmaktadır.O halde, Mahkemece, resen araştırma ilkesi doğrultusunda; civar apartmanlarda uzun yıllar oturan komşu ya da yakın yerlerde kayıtlara geçmiş çalışanlar (diğer apartmanların kapıcıları, komşu market ve bakkal işleten ve çalışanları) ile yine ihtilaf konusu dönemde binada oturanlar ve kat malikleri belirlenerek çalışmaların varlığı ve süresi yönünden kanaat edinmeye yetecek kadarının bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bu çalışmaları bilebilecek durumda olan mahalle muhtarı veya azaları tespit edilip tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, dava konusu dönemlerdeki muhtarlıktan veya zabıtadan da sözü edilen binaya ilişkin kapıcılıkla ilgili kayıt ve belgeler olup olmadığı sorulmalı, varlığının tespiti halinde dosya içerisine yöntemince celbi sağlanarak davacının iddialarını teyit edip etmediği yönünden değerlendirme yapılmalı, var ise, işçilik alacaklarına dair dava dosyası celbedilerek tanık beyanları karşılaştırılmalı, çelişki varsa giderilmeli, böylelikle, apartmana verilen hizmetlerin kim tarafından yerine getirildiği saptanmalı, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında davaya konu apartmanda, her gün çöp toplama, apartman sakinleri için alışveriş yapma, ekmek vesaire ihtiyaçların alımı gibi işleri karşılama, apartmanda temizlik yapma gibi hizmetlerin yerine getirip getirilmediği ve yapılan işlerin gün içinde aldığı zaman dilimi belirlenmeli, buna ilişkin olarak gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde hizmetlerin kim tarafından yerine getirildiği ve çalışma süreleri açıklığa kavuşturularak yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı Apartman Yönetimi'ne iadesine, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.