Mahkemesi :Bolu İş MahkemesiTarihi :17.09.2013No :2012/251-2013/337Dava, Kurumca tahakkuk ettirilen fark işçilik prim borcuna dair işlemin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava hukuki nitelikçe, davacı işverenin yanında çalışan sigortalının Emniyet birimlerine halen çalıştığının bildirilmesi ve Kurumca bu nedenle sigortalının 12.08.2011–24.11.2011 tarihleri arasında sigortalı çalıştığı kabul edilerek Kurum tarafından resen yapılan ek prim tahakkuku işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı olan 5510 Sayılı Yasanın 8’inci maddesinin 6 fıkrasında yer alan “Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.” hükmü uyarınca kuruma bildirilen sigortalının çalışma süresinin tam olarak tespiti gerekmekte olup, bu durumun sigortalının hak alanını da ilgilendirmesi karşısında sigortalıların da davada taraf olmasında hukuki yararları olduğu anlaşıldığından, davanın sadece Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında yürütülüp sonuçlandırılması isabetsizdir. Hal böyle olunca, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.12.2011 günlü 2011/21-632 E;, 2011/784 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere dava sonucunda verilecek karar, günlerinin eksik bildirildiği iddia edilen sigortalıların da hak alanını ilgilendirdiğinden, davacı tarafa söz konusu sigortalılanın HMK’nın 124’üncü maddesi gereğince yöntemince davaya dahil edilmesi (davanın teşmil edilmesi) için süre verilmesi, anılan sigortalının gösterdiği delillerin de toplanması ve davacı şirketeait işyerinden bildirilen bordrolu tanıkların da beyanları alınmak suretiyle tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, belirtilen eksiklikler giderilmeden ve pasif ehliyet yönü halledilmeden yargılamanın sürdürülmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.