Mahkemesi : Kilis Asliye Hukuk (iş) MahkemesiTarihi :23.05.2013No :2012/1019-2013/551Dava, yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte geri alınması istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Hakkında verilen boşanma kararı 01.09.2004 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren 506 sayılı Kanun hükümlerine tabi sigortalı da babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2012 yılında gerçekleştirilen işlemle başlangıç tarihi itibarıyla kesilerek, 25.10.2008 – 24.06.2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.İnceleme konusu davada mahkemece gerekli inceleme ve araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurlarınca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, 2004 yılında boşanma gerçekleşmesine karşın ilgililerin uyuşmazlık konusu dönemde aynı yerleşim yerinde kayıtlı bulunmaları, Kurumca gerçekleştirilen aylık iptalinden sonra davalının boşandığı eşinin kayıtlı yerleşim yerini değiştirmesi, 16.08.2010 tarihinde davalı ve eski eşinin ziraat bankasına hesap açtırdıkları ve bu işlem sırasında aynı yerleşim yerinde ikamet ettiklerini beyan ettikleri, 25.03.2013 tarihli emniyet tutanağı, 04.05.2012 tarihinde Kurum müfettişi tarafından davalının ve boşandığı eşinin ikametgah adresine gidildiğinde kapıyı davalının açtığı ve S..'in eşi olduğuna ve birlikte oturduklarına dair beyanda bulunduğu, mahalle muhtarının ve komşulardan oluşan tanık beyanları, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı ile boşandığı eşinin fiili birlikteliklerinin varlığı belirgindir.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, özellikle muvazaanın da kanıtlanmadığı yönündeki hatalı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.