Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15881 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14419 - Esas Yıl 2010
Mahkemesi :Ankara 19.İş Mahkemesi Tarihi :20.09.2010No :257-788Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 21/11/1979 olarak tespiti ile 21/11/1979-10/12/1980 tarihleri arasında geçen ve primi ödenen sürenin sigortalılık süresinden sayılmasını talep ve dava etmiştir.Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.20.8.1966 doğumlu olup, Ağaç ve Metal İşleri Döner Sermayesi ünvanlı işyerinden, 12.11.1979 tarihinde işe girişi Kuruma bildirilen, 1979/4 ve 1980/3, 1980/2. dönemlerinde çırak konumundaki çalışması bildirilerek primleri ödenen davacının, sigortalılık başlangıcının 21/11/1979 olduğunun ve 21/11/1979-10/12/1980 tarihleri arasındaki çalışmalarının uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğunun tespitine karar verilmiştir. 506 sayılı Yasa’nın 3. Maddesinin II/B bendine göre, “Özel Kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları...” uygulanmamaktadır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan ve 05.07.1977 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2089 sayılı Çırak Kalfa ve Ustalık Yasasının 4.maddesinde,bu kanuna tabı bir sanatı o sanat için düzenlenen tarih ve pratik öğrenim programına göre o işyerinde öğrenmek amacıyla bir çıraklık sözleşmesi ile bir işyeri sahibinin hizmetine giren kimseye çırak deneceği;16.Maddesinde ise,işyeri sahibi veya temsilcisinin çırak adayını çalıştırmağa başlamadan önce velisi veya kanuni mümessili ile üç örnek yazılı bir çıraklık sözleşmesi yapmağa mecbur olduğu; 20 maddesinde,sözleşmenin bir örneğinin Mahalli Çıraklık Eğitim Komitesine,derneğe kayıtlı ise ilgili derneğe veya odaya vermek ve sicil numarasını alarak sözleşmeye yazmak zorunda olduğu bildirilmiştir. Yukarıda belirtilen hükümler ışığında; davacının uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğunun tespitini istediği çıraklık konumunda primi ödenen devredeki çalışmasının, tüm sigorta kollarına tabi sigortalılığı gerektirir koşullarda, hizmet sözleşmesine dayalı bir çalışma niteliğinde olup olmadığının tespit edilebilmesi; öncelikle işverene yöntemince husumet yöneltilmesini gerekli kılmaktadır.İşverene husumet yöneltildikten sonra; tespiti istenen dönemde davacının, çırak olarak çalışıp çalışmadığı belirlenmelidir. Bu kapsamda, işverenle davacı arasında çıraklık sözleşmesi bulunup bulunmadığının araştırılarak, çıraklık sözleşmesinin bulunduğunun anlaşılması durumunda, davacının çalışmalarının, bir mesleğin öğrenilmesine yönelik olup – olmadığı, sözleşme sonrası dönemde çıraklık eğitim merkezinde teorik veya pratikeğitim alıp – almadığı, eğitimin yoğunluğu ve işyerinde fiilen çalışma süresi araştırılarak, taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenmeli, mesleğin öğrenilmesi için çıraklık ilişkisine dayalı olarak çıraklık eğitim merkezinde veya işyerinde geçen çalışma dönemlerinin uzun vadeli sigorta kollarından sayılmasının mümkün bulunmadığı gözetilmelidir.Çalışmaların çıraklık konumunda geçip geçmediği hususunda yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında, konuya ilişkin dayanak belgelerin dosyaya katılmasından sonra, tüm kanıtların birlikte değerlendirilmesi suretiyle çözüme kavuşturulabileceği yönü gözetilmeksizin, eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,2.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.