Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi Tarihi : 09.03.2015No : 2013/1812-2015/484Dava, Alman sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olduğunun ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 29.09.1958 doğumlu olan ve 29.09.1976 tarihinde 18 yaşını ikmal eden davacı, Alman rant sigortasına giriş tarihi olan 30.09.1976 tarihin Türkiye'de sigorta başlangıcı olduğunun ve 01.11.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiş, daha sonra başlangıç yönünden davayı ıslah ederek 24.09.1973 tarihin Türkiye'de sigorta başlangıcı olduğunun tespiti şeklinde talebini düzeltmiştir. Mahkemece, 24.09.1973 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı olduğunun ve 01.11.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin konuya ilişkin 29'uncu maddesinin 4'üncü fıkrası uygulanmak suretiyle Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de de sigorta başlangıç tarihi olduğunun kabulü gerekir. Ancak, 3201 sayılı Kanunun 1. Maddesi uyarınca sigortalı 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen borçlanmaya esas süreleri borçlanabileceğinden, sigorta başlangıç tarihinin belirlenmesinde de 18 yaşını ikmal ettiği tarihin nazara alınması; bir başka deyişle Alman Rant Sigortasına 18 yaşından önce girmiş olsa dahi sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği tarih olarak belirlenmesi gerekir.Şu halde, yapılması gereken iş; 18 yaşın ikmali gözetilmek suretiyle, sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesi ve tahsis şartlarının da bu kapsamda irdelenmek suretiyle bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.