Mahkemesi :İş MahkemesiDava, davacının 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde kapsamında prim teşvikinden yararlanma hakkının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanuna eklenen Geçici 10. madde olup anılan maddenin 1. fıkrasında “31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır. …” hükmüne yer verilmiştir. Eldeki davada, davacı, sorumlu olduğu primden kendi hissesine düşen tutarın İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaması sonucu fazla ödeme yaptığını, anılan primlerin İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanabilmesi için gereken şartları taşıdığı gerekçesi ile dava açmış, Mahkemece davanın işveren hissesine ait primlerden beş puanlık kısmı ödeme ile yükümlü olan Hazineye husumetin yöneltilmesi gerektiği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.Anılan Kanunun 79. maddesinde Kurumun prim alma zorunluluğu ve ilgililerin de prim ödeme zorunluluğu hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasındaki ihtilaf konusuolan prim tutarını davacıdan Kurumun tahsil ettiğine dair çekişme bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, primi tahsil yetkisi ve ilgili maddedeki şartların varlığı halinde işveren hissesine düşen tutarın belirlenerek İşsizlik Sigortası Fonundan talep etme yetkisi sadece Kurumda olduğu ve bu halde davalı Kurumun davalı sıfatına sahip olduğu gözetilerek, işin esasına girilerek, davacının, yukarıda belirtilen yasal düzenleme kapsamında prim desteğinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.