Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15459 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11854 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDava, sözleşmeye dayalı cezai şartın tenkisi istemine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Buna ek olarak sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir (HMK m. 10). tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır (HMK m. 17) yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (HMK m. 19). Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı ilk itiraz olup (HMK m. 116) ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez (HMK m. 117). Cevap dilekçesinin verilmesinden sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazlar ileri sürülemeyeceğinden (HMK m. 131), cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen yetki itirazı cevap süresi içerisinde olsa bile ileri sürülemez.Eldeki davada, davalı vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu ve sözleşmeye göre yetkili mahkemenin Adana Mahkemeleri olduğunu bildirdiği, ek cevap süresi içerisinde ise sözleşmenin ifa edileceği Şanlıurfa Mahkemelerinin yetkili olduğunun ileri sürüldüğü, mahkemece, sözleşmenin ifa edileceği yerin Şanlıurfa Mahkemeleri olduğu kabul edilerek anılan mahkemenin yetkili olduğu gerekçesi ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle, taraflar arasındaki sözleşmenin bir sureti celp edilerek, anılan sözleşmede yetkili mahkemenin belirlenip belirlenmediği ve belirlenmiş ise belirlenen mahkemenin Adana Mahkemesi olup olmadığı tespit edilerek, bu kapsamda cevap dilekçesi ile süresinde yapılan yetki itirazının yerindeliği irdelenmeli, yukarıda anılan yasal düzenlemeler kapsamında ek cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunulamayacağı ve cevap dilekçesi ile yapılan yetki itirazında yetkili olduğu bildirilen mahkemenin değiştirilemeyeceği gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.