Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15409 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9224 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İstanbul Anadolu 4. İş MahkemesiTarihi : 21.04.2014No : 2011/30-2014/3Dava, davacının çocuğunun bakıma muhtaç olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.20.08.2002-2010/5 aylar arasında 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı bulunan davacının, 05.07.2010 tarihinde Kurumdan çocuğunun bakıma muhtaç olduğunun tespitini istediği, Kurumca çocuğunun bakıma muhtaç derecede malul olmadığı gerekçesi ile talebinin ret edildiği, Kurumun ret kararı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 28. maddesidir. Anılan Kanunun 28. maddesinin 8. Fıkrasında “Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir.” hükmüne yer verilmiştir. Hastanelerin sağlık raporları arasında çelişki bulunması durumunda, bu çelişkinin, 95. maddede belirtilen prosedüre uyularak, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, itiraz halinde ise Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla giderilmesi gereklidir. Ancak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan verilecek rapor ile Adlî Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor arasında çelişki mevcut olması halinde Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmalıdır. Somut olayda; Yüksek Sağlık Kurulunun 03.11.2010 tarihli raporunda sigortalının çocuğunun bakıma muhtaç derecede malul olmadığının bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun çalışma gücü kayıp oranının %100 olduğunu ve başkasının bakımına muhtaç olduğunu bildiren raporu esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, 5510 sayılı Yasanın 95. maddesinde öngörülen prosedür çerçevesinde, raporlar arası çelişkinin bulunması nedeni ile, Adli Tıp Genel Kurulundan çelişkileri giderecek şekilde rapor alınarak, davacının çocuğunun bakıma muhtaç derecede malul olup olmadığı ve maluliyetin başlangıç tarihi yer vermeyecek şekilde belirlenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.