Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15319 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24513 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi : Eskişehir 1. İş MahkemesiTarihi : 12.09.2013No : 2012/711-2013/931Dava, 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıkları nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildiSomut olayda, Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2010/4616 sayılı takip dosyasıyla 766,12 TL asıl alacak, 1.515,00 TL işlemiş faiz üzerinden davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, borcun sebebinin yersiz ölüm aylığı olarak belirtildiği, davacının işbu dava ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiği ve zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmıştır.Mahkemece; bozma ilamı sonrasında, davalı Kurum'un yersiz ödemeyi 2002/3. döneminde öğrendiğini ve 5510 sayılı Kanunun 96/1-a maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin geçmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir. Dairemizin bozma ilamında da belirtildiği üzere, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesiyle getirilen düzenleme, sebepsiz zenginleşmede iade konusuna ilişkin özel bir düzenleme olup; zamanaşımı hükmü olarak nitelenmesine olanak bulunmamaktadır. Maddenin genel hükümlere atfı, 5510 sayılı Yasanın 97. ve diğer maddelerinde zamanaşımı konusunda özel bir düzenlemenin yer almamış olduğu durumlarda zamanaşımı konusunun, genel hükümlerden hareketle çözümünü gerektirmekte olup; dava konusu olayda Kurum alacağı yönünden, zamanaşımı süresi; Borçlar Kanununun 66 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde belirlenmelidir.Bu bağlamda Borçlar Kanununun 66'ncı maddesine göre; nedensiz mal ediniminden dolayı açılacak dava, zarar gören tarafın verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu günden itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır. Anılan Kanunun 132'nci maddesinde, zamanaşımının işlemesine engel olan ve onu durduran sebepler Sıralandığı gibi, 133'üncü maddesinde de zamanaşımını kesen olgular açıklanmıştır. Sebepsiz zenginleşme hukuksal temeline dayalı bu tür davalarda öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı ise kamu kurum ve kuruluşları açısından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.09.1987 gün ve 1987/9-68 Esas, 1987/618 Karar numaralı ilamında da vurgulandığı gibi, o kurum ve kuruluşların dava açma konusunda yetkili kılınan kişi veya organlarının verdiğini geri almaya (istirdada) hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; özellikle, Kurum yönünden zamanaşımı süresinin, dava açmaya yetkili kişi ya da organının öğrenme tarihi itibarıyla işlemeye başladığı dikkate alınıp söz konusu kişi/organ yöntemince belirlendikten sonra öğrenme günü açıklığa kavuşturulmalı, zamanaşımının gerçekleşmediği saptandığında yersiz ödeme tutarlarının geri alınabileceği göz önünde bulundurulmalı ve uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken 5510 sayılı Kanunun 96'ncı maddesi bendi kapsamında değerlendirme yapılarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler doğrultusunda, eksik araştırma ve yanılgı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin ve davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.