Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15167 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4849 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının yaşlılık aylığından yapılan yersiz kesintilerin faizi ile iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2015 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2.080,00 TL. olarak değiştirmiştir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.İnceleme konusu davada, taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve hüküm altına alınan toplam tutarının 2910,06 TL. olması karşısında, Mahkeme kararının kesinliğinden bahsedilemeyeceğinden davalı Kurumun temyiz talebinin reddine dair 15.02.2016 tarihli EK KARARIN BOZULMASINA,2-Davalı Kurumun işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; A-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. B-Yersiz ödenen primlerin iadesi yönünden davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 89. Maddesinin 3. Fıkrasındır. Yersiz olarak tahsil edilen primlerin iadesini düzenleyen anılan fıkrada “Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun 65 inci maddesi hükmü saklıdır.” hükmü getirilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında davalı Kurumun yersiz tahsil ettiği belirlenen primlerin iadesinde primlerin yatırıldığı ayı takibeden aybaşından itibaren kanuni faiz ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu faizin başlangıç tarihinin, kesintinin yapıldığı tarih olarak belirlenmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1. Bendinin silinerek yerine “Davacının yaşlılık aylığından yapılan 2910,06 TL. kesinti tutarının her bir kesintiyi takip eden ay başından iadenin yapıldığı ayın başına kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözcük ve rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.