Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15064 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8083 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Bakırköy 24. İş Mahkemesi Tarihi : 23.01.2014No : 2013/152-2014/14Dava, hizmet tespiti ile sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının belirlenmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.01.06.1997-31.07.1999 ile 15.08.2001-31.05.2010 dönemlerinde davalı şirkete ait 1034463.34 nolu işyerinden adına kısmi, 01.06.2010-04.01.2011 döneminde davalı şirkete ait 1115416.34 nolu işyerinden adına tam ve 28.02.2011-13.05.2011 döneminde de davalı şirkete ait 1075535.34 nolu işyerinden adına tam bildirim ve prim ödemeleri gerçekleştirildiği belirgin bulunan davacı, davalılardan ... Filtre San. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde son ay net 1.300,00 TL ücret karşılığında 03.12.2001-04.01.2011 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak kesintisiz gerçekleşen ve Kuruma bildirilmeyen çalışma süreleri ile düşük ödenen primlerin tespitini istemiş, mahkemece, davacının, 2000-2001 arası aylık 650,00 TL, 2002-2005 arası aylık 750,00 TL, 2006-2008 arası aylık 900,00 TL, 2009-2010 arası aylık 1.000,00 TL ve 2011 yılında da aylık 1.300,00 TL ücret ile çalıştığının karar verilmiştir.1-) Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Diğer taraftan 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayıl Kanunun 86/9. maddelerine dayalı olarak açılan bu tür hizmet tespiti davalarında kesinleşen mahkeme ilamı, işverence Kuruma verilmeyen belgelerin yerine geçecek nitelikte olduğundan hükümde ayrıca 77. ve 80. maddelere göre hesaplanacak olan 1 günlük ücretin belirtilmesi de gerekmektedir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belirli bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir. Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece sigorta primine esas kazanç tutarı konusunda öngörülen yönteme uygun inceleme ve araştırma yapılmaksızın istemin kabulüne karar verilmesi, 2-) Mahkemece, karar gerekçesinde, davacının sigortasız geçen bir çalışması bulunmadığından gün tespiti yapılmadığı belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında davacının bildiriminin olmadığı dönemlerin de tespitine karar verilmek suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki yaratılması, . 3-)1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74’üncü maddesinde, Medeni Kanun ile belirtilen hükümler saklı olmak üzere, hakimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı bulunduğu, ondan fazlası veya başka bir şey hakkında karar veremeyeceği belirtilmiş, 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26'ncı maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.Davaya konu somut olayda ise, 03.12.2001-04.01.2011 tarihleri arasında geçen hizmet süresinin ve sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının tespitini isteyen davacı talebine rağmen, talep edilen süre dışını kapsayacak şekilde karar verilmesi suretiyle mahkemece yukarıda anılan düzenlemelere aykırılık oluşturacak şekilde taleple bağlılık ilkesinin ihlali, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Filtre San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne iadesine, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.