Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14958 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11626 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, ... sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....’da geçen sürelerini 3201 sayılı Kanuna göre borçlanarak, borçlanma bedelini kısmen ödemiş olan davacı, sigorta başlangıcının Türkiye Cumhuriyeti ile ... Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince, 1.11.1993 tarihi olduğunun tespiti istemiş; Mahkemece, istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir. Konuya ilişkin 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile ... Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları (aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmüne göre, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir ... Sigortasına girmiş bulunması halinde, ... Sigortasına giriş tarihi, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği açıkça ifade edilmiştir. 3201 sayılı Kanununda, borçlanılacak süreler belirtilmiş olup; yukarıda da belirtildiği gibi, sözleşme gereği sigorta başlangıcına esas alınacak çalışmanın rant sigortasına (uzun vadeli sigorta kollarına –maluliyet, yaşlılık ve ölüm sigortası-) tabi olması gerekir. Öte yandan; 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 29'uncu maddesi ile 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesinin beşinci fıkrasına “Ancak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenerek; yurtdışında ilk defa çalışmaya başlayanların bu çalışmalarının ilgili sözleşme kapsamında Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapma şartına bağlanmıştır. 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesinde; “sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.” düzenlemesi yer almaktadır.Kabule göre de; 3201 sayılı Yasanın 5. maddesine göre, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde hüküm bulunmayan hallerde, sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreleri borçlanmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götüreleceği düzenlenmiştir.Eldeki davada; davacının 13.11.2013 tarihinde davalı Kuruma borçlanma başvurusunda bulunduğu, davalı Kurum tarafından 1.11.1993-01.11.2011 tarihleri arası 6481 gün borçlanma yapabileceğinin bildirildiği, davacı tarafından 5677 gün sürenin ödendiği, davacının ...'da ranta tabi çalışmasının 1.11.1999 (...) tarihinde başladığı, davacının Türkiye'de ilk sigorta tarihinin 31.12.2011 tarihinde başladığı, davacının Türkiye'de kayden sigortalı görüldüğü tarihten borçlanılan süre nazara alındığında ...'da ranta tabi çalışmasından önceki tarihe denk geldiği anlaşılmaktadır. 3201 sayılı Kanun gereğince davacın ev kadınlığı süresini borçlanabileceği düzenlemesi gereğince davacının ev kadınlığı süresinin, sigorta başlangıcında değerlendirilmesi aşamasında, ancak Türkiye'de ilk sigorta giriş tarihinden ikamet tarihine kadar olan sürenin borçlanılması ile mümkündür. Davacının borçlanma süresi olan 5677 günlük süresinin kabule karar verilen ikamet süresine kadar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacının ranta tabi çalışma süresinden önceki tarihide kapsar şekilde borçlandığı anlaşıldığından, sigorta başlangıcının Türkiye'de ilk sigorta giriş tarihinden borçlanılan gün kadar geriye götürülerek belirlenmesi gerekir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.