Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, maluliyeti nedeniyle sigortalı babasından ölüm aylığı tahsisine karar verilmesini istemiştiMahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı kısıtlı Osman’ın 01.10.2013 tarihli tahsis talebi ile, 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 25.08.1993 tarihinde vefat eden babasından ölüm aylığı talep ettiği, çalışma gücünün 2/3 ünü kaybetmediğine ilişkin rapor ve Yüksek Sağlık Kurulunun 14.03.2014 tarihli raporu ile malûl sayılamayacağına dair rapor verilemesi nedeniyle talebin reddedildiği, yargılama safhasında, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin “11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri Ek-1 Bölüm kapsamında çalışma gücünün %60 ını kaybetmemiş olduğu malul sayılamayacağı” içerikli raporu dikkate alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanaklarından, 5510 Sayılı Yasanın 34'üncü maddesinde "Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;...2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların....her birine %25'i oranında aylık bağlanacağı hususu düzenlenmiştir.Sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ise 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 58'inci ve 95’inci maddesinde malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Yukarıda anlatılanlar ışığında dava dosyası incelendiğinde, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin söz konusu raporu düzenlerken dikkate alması gereken yönetmeliğin 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği olması gerektiğinden, mahkemece belirtilen yönetmelik nazarında Adli Tıp Kurumundan rapor alınmalı (maluliyetin varlığı söz konusu ise başlangıç tarihinin belirlenmesi istenilmeli), bu raporun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan alınan rapora göre sigortalı lehine olması ve davalının itiraz etmesi halinde ise, Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 15. maddesi kapsamında Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan aynı şekilde alınacak raporla itirazın değerlendirilmesini sağlayarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.