Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14551 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11412 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Yahyalı Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarihi : 27.02.2014No : 2013/244-2014/45Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün davacı avukatı tarafından temyizi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildiDava, 5.2.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalılardan teselsülen tahsili istemine ilişkindir.Dairemiz bozma ilamı ile işverenin sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi bakımından gerçek zarar hesabı yapılması gerektiği belirlenmiştir.Mahkemece bozma ilamı sonrasında, ölüm nedeniyle oluşan zararın tespitinin teknik bilgiyi gerektirmediğinden bahisle, gerçek zarar hesabı incelemesi yapılmamış, Kurum tarafından bildirilen gelirin peşin değerinin yarısının tahsiline hükmedilmiştir.6100 sayılı HMK'nın 266. maddesine göre, genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği ve hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemezse de, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşün??n alınması zorunludur.Bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur. İş kazalarında, sigortalının ölümü nedeniyle hak sahiplerinin bakiye destek sürelerine göre mahrum kaldıkları destek tutarlarının belirlenmesi, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, uzman bilirkişiden hesap raporu alınmalıdır.Öte yandan bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, davalılar M.. G.. ve A.. B.. yönünden, ocak çavuşu olan davalıların işverenin işçisi olduğu ve bu nedenle 3. kişi konumunda bulunmadıklarından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, iş kazalarında işverenin 1. Kişi, sigortalı ve hak sahiplerinin 2. kişi, bunun dışında kalanların ise 3. kişi olarak kabul edilmeleri ve kesinleşen kusur raporunda ocak çavuşlarına da bir miktar kusur verilmesi nedeniyle, bu davalıların 5510 sayılı Kanun'un 21/4. maddesi kapsamında sorumlu olduklarının gözetilmemesi isabetsizdir.Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular ışığında yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.