Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, bozmaya uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, geçirdiği iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan kurum zararının, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kısmen kabul ederek, 17.119,91 TL kurum alacağının gelirin onay tarihi olan 24/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermiştir.Önceki bozma ilamında; "506 sayılı Yasanın 92. maddesi, “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.Kurumun, sigortalı veya haksahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle belirlenecek değere davalının kusur oranı uygulanmak suretiyle belirlenmesi..." gerektiği belirtildiği ve bozma ilamına uyulduğu halde; bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.