Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, 5510 sayılı Yasanın 56'ncı maddesi uyarınca, 01.10.2008-18.04.2011 tarihleri arası dönemde yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Birleşen dava ise, aynı nedenlerle 04.11.2008-13.01.2011 tarihleri arası dönem için ödenen yersiz sağlık giderlerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 29.07.2005 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesilerek, 01.10.2008-18.04.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar ve 04.11.2008-13.01.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen tedavi giderleri yönünden borç tahakkuk ettirildiği, yapılan yargılama sonucu mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.Dairemizin önceki bozma ilamında da belirtildiği gibi, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56. maddesidir. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, mahkemece yapılacak iş; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurunca imzalı beyanları alınan Tevfik Karakaş ve Ümit Erodabaşı tanık olarak dinlenmeli, davalı ve boşandığı eşinin Kayseri ve İzmir'de tespit edilen adreslerinde ikamet eden komşular (ihtilaflı dönemde, davacı ve eski eşin her bir ikamet adresindeki komşular) ayrı ayrı belirlenip, kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdırS O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.