Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14255 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15177 - Esas Yıl 2016





....Dava, davacının dava dışı işveren tarafından ödenmeyen prim borçlarının ihale makamı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;Davanın yasal dayanağı ihtilaf konusu prim borçlarının ait olduğu dönemde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 90. Maddesidir. Anılan maddenin 1. Fıkrasında “Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür..” hükmüne yer verilmiş olup, davalının bu çerçevede ihale makamı olarak hak edişlerin ödenmesi esnasında vereceği talimat sonucu kesinti yapılmasını sağlamaması nedeni ile prim borçlarından sorumlu tutulması isabetli ise de, davalı tarafından ileri sürülen ve hüküm altına alınan tutarın belirlenmesinde esas alınan ödeme iddialarının tümüne ilişkin ödeme belgelerinin dava dosyasında bulunmaması karşısında, Kurumdan ve davalıdan ihale konusu iş ile ilgili yapılan ödemelere ilişkin tüm belgeler celp edilerek, yapılan ödemelerin hangi prim borçlarına yönelik olduğu belirlenmeli, gerektiğinde alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden davalının sorumlu olduğu prim borcu tutarının belirlenmesi yönünde rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalı./..vekilinin ödemeye ilişkin beyanı esas alınarak, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.