Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ... ... sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı tespiti ile 23.12.2013 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Mahkemece uyulan bozma ilamında “.... ranta tabi çalışması olan tarihin sigorta başlangıcı olarak belirlenerek, yaşlılık aylığı tahsisi şartları irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olduğu...” belirtilmiştir....’da geçen sürelerini 3201 sayılı Kanuna göre borçlanarak, borçlanma bedelini kısmen ödemiş olan davacı, sigorta başlangıcının Türkiye Cumhuriyeti ile ... Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan ... Güvenlik Sözleşmesi gereğince, 18 yaşını doldurduğu 01.02.1983 tarihi olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığına karar verilmesini istemiş; Mahkemece, bozma ilamına uyularak hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak 3201 sayılı Yasa'nın 5’inci madde hükmünü ayrıca uygulamak suretiyle (ranta tabi çalışma tarihi olan 04.07.1986 sigorta girişinden, 18 yaşına kadar borçlanma süresi kadar geriye gidilerek girişin 01.02.1983 şeklinde alınmasıyla) ve bu sigorta giriş esas alınarak tahsis talebinin değerlendirilerek istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir. 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 29'uncu maddesi ile 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesinin beşinci fıkrasına “Ancak uluslararası ... güvenlik sözleşmelerinde ... sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin ... sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenerek; yurtdışında ilk defa çalışmaya başlayanların bu çalışmalarının ilgili sözleşme kapsamında Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapma şartına bağlanmıştır. ./..3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesinde; “... güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür. ... güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.” düzenlemesi yer almaktadır.Kabule göre de; 3201 sayılı Yasanın 5. maddesine göre, uluslararası ... güvenlik sözleşmelerinde hüküm bulunmayan hallerde, ... güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreleri borçlanmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götüreleceği düzenlenmiş olup; Türkiye ile ... arasında sözleşme olduğu ve bu sözleşmede sigorta başlangıcına dair hüküm bulunduğundan, davacının ...'da “...” ranta tabi sürenin başladığı 04.07.1986 tarihinden geriye doğru gidilmek sureti ile sigorta başlangıcının 01.02.1983 olarak tespiti yerinde değildir.Davacının, yurtdışında geçen ve borçlanabileceği ev kadınlığı süresinin Türkiyede sigorta başlangıcında esas alınabilmesi için Türkiyedeki ilk sigorta giriş tarihinden yurtdışı ikametinin başladığı tarihe kadar olan tüm dönemi borçlanması gerekir. Eldeki dava dosyasına konu olayda davacının borçlanma süresinin tüm dönemi kapsamayıp 5001 günlük süre ile sınırlı olduğu gözetildiğinde sigorta başlangıç tarihinin ... ... sigortasına giriş tarihi olarak esas alınması gerekir. Mahkemece, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve açıklamalar çerçevesinde bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakta olup, ranta tabi çalışması olan tarihin sigorta başlangıcı olarak belirlenerek, yaşlılık aylığı tahsisi şartları irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın sigorta başlangıcı ve yaşlılık aylığı yönünden hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.