...Dava, iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesinin istirdatına yönelik yapılan takibe davalı sigortalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durması sebebiyle takibin devamına yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 22. maddesidir. Anılan düzenlemeye göre; ''Sigortalının iş kazasına veya meslek hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması hâllerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri; a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir mazereti olanlar hariç olmak üzere, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle tedavisini yapan hekim tarafından bildirilen tedbirlere ve yapılan tavsiyelere uymaması nedeniyle, normal tedavi süresi uzamış, sürekli iş göremezlik derecesi artmış veya malûl kalmış ise, sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilerek ödenir. b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının, kusur derecesinin üçte biri oranında Kurumca eksiltilerek ödenir. c) Kasdi bir hareketi yüzünden iş kazasına uğradığı saptanan meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenir...'' öngörülmüştür.Buna göre, Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik gelirinin eksiltilmesi için, ağır kusuru veya kasıtlı hareketinin veya hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması halinin saptanması önem taşımaktadır../..Dava konusu somut olayda ise, .....’ye ait beton üretim tesisinde çalışan davalının, merdiven yardımıyla çıktığı .... üzerinden ayağının kayması sonucu düşmesi ve yaralanmasına sebep olduğu iş kazasında, sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin bir kısmının istirdatı istemiyle açılan davada, mahkeme tarafından sigortalının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin 1/3'nün kusur karşılığına hükmedilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilikişi raporunda ve ilgili mahkeme gerekçesinde sigortalının ağır kusurlu olup olmadığının yeterince irdelenmediği anlaşılmaktadır.5510 sayılı Kanunda ağır kusur kavramı tanımlanmamış olup, ... 44. maddesinde ağır kusurlu harekete ilişkin olarak; '' ... sigortalının, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması, tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması, yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi, açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek yapması ve yapılması gerekli bir hareketi savsaması, ağır kusuruna esas tutulur'' açıklaması yapılmıştır. Buna göre, ağır kusur irdelenirken, kasta varmayan, yani sonucun sigortalı tarafından istenmemekle birlikte, açıkça öngörülebilir olduğu ve yukarıda belirtilen hallerden bir veya birkaçının bir arada bulunması hallerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.Yukarıda yapılan açıklamalara göre, öncelikle davaya konu olayla ilgili davacı kurum tarafından hazırlanan denetmen raporu getirtilerek dosyaya eklenmeli, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden iş kazasının meydana gelmesinde sigortalının ağır kusurunun bulunup bulunmadığını, oluşa ve işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına uygun olarak saptayan ve hüküm kurmaya elverişli bir bilirkişi raporu da alınmalıdır. Anılan hususlar yerine getirilip yapılacak değerlendirme sonrası hüküm kurulması gerekirken, yetersiz gerekçeye dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.