Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13925 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11454 - Esas Yıl 2016





...Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi olup, davalıların sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa'nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı hâlinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır.506 sayılı Yasa'nın 26. maddesindeki sorumluluğun kusur sorumluluğuna dayandığı dikkate alındığında kusur raporlarının 506 sayılı Yasa'nın 26., 4857 sayılı Yasa'nın 77. ve...2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa'nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır../..Somut olayda,..... işinin yüklenicisi ... şirketi işçilerinden kazalı sigortalı ....inşaatta birlikte çalıştığı diğer işçilerin tartışmalarını yatıştırmak isterken işçilerden .... ile tartışmaya başladığı, tartışma esnasında sigortalının .... yumruk attığı, bunun üzerine .... kardeşi yine işçilerden davalı ...’in arkadan gelerek elindeki kürekle kazalının kafasına vurarak yaralanmasına sebebiyet verdiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işverenin iş güvenliğinin gerektirdiği tedbirler almada etkin davranmadığı, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler konusunda bilgilendirmediği, iş yerinde iş güvenliği tedbirlerini devamlı izlemede eksik kaldığı, oluşabilecek kazalara yönelik öngörülerde bulunulmadığı gerekçesiyle işveren hakkında %60 kusur verilmiş, davalı ... %20, kazalı ise %20 kusurlu kabul edilmiştir.Eldeki davada, iş kazasının, işçiler arasında yaşanan tartışma nedeniyle meydana geldiği nazara alındığında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporun da işverene yüklenen kusur oranı oluşa uygun değildir. İşverenin, işçiler arasında ki tartışma nedeniyle meydana gelen iş kazasında, hangi iş güvenliğine yönelik tedbirleri alabileceği açıkça belirtilmemiş, kazanın işçiler arasında yaşanan tartışmadan kaynaklandığı olgusu, yeterince irdelenmemiştir. Bu haliyle mahkemece, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden, 5510 sayılı Kanunun 21., 1475 sayılı Kanunun 73., 4857 sayılı Kanunun 77. ve... 2. ve devamı maddelerine uygun olarak düzenlenmiş kusur raporu alınarak, ilgililerin kusur oran ve aidiyetlerinin yeniden, gerçeğe uygun olarak belirlenerek, varılacak sonuç uyarınca karar verilmelidir. 2-İş kazası sonucu yaralanan sigortalının, 14.12.2008 tarihli Sürekli İş Görmezlik Derecesi Tespit Kararında sürekli iş görmezlik derecesinin %15 olduğunun belirtildiği ve 01.12.2009 tarihinde kontrol muayenesi öngörüldüğü halde, Mahkemece, kontrol muayene sonucu araştırılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır. Sigortalının iş göremezlik oranı, gerek, rücû alacağı, gerekse miktara doğrudan etkili bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, mahkemece kontrol muayenesinin sonucu beklenilmeden hüküm kurulması isabetsizdir.Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.