Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13923 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3234 - Esas Yıl 2015





...Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi olup, davalıların sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa'nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı hâlinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır.506 sayılı Yasa'nın 26. maddesindeki sorumluluğun kusur sorumluluğuna dayandığı dikkate alındığında kusur raporlarının 506 sayılı Yasa'nın 26., 4857 sayılı Yasa'nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa'nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır../..Somut olayda, davalı ...'un .... yol yapım çalışması nedeniyle silindir ve grayder iş makinelerini .... da diğer davalı ....’den operatörleri ile birlikte kiraladığı, kaza günü makinelerin işinin bittiği, ...tırla dönüş için ... hareket ettikleri, dönüş yolundayken silindiri kullanan sigortalı ... tansiyonuna iyi geldiği gerekçesiyle keten tohumu almak maksadıyla, yoldan saparak değirmende durduğu, değirmen de keten tohumu bulunmaması üzerine, değirmeni işleten kişiyi de aracın tek kişilik şoför mahaline aldığı, bu esnada geri geri giderken havanın karanlık olması ve dikkatsizliği sonucu silindirin şarampole yuvarlanarak devrildiği ve sigortalı ...meydana gelen kazada vefat ettiği, anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kazalı ..., yol çizgilerinin olmadığı karanlık bir ortamda geri manevra yapmasına yardımcı olacak eleman olmadan, geri viteste arkayı aydınlatacak bir sistemin de bulunmaması nedeniyle ve yeterli görüş alanı olmamasına rağmen, geri manevra yapması nedeniyle %50 kusur verilmiş, davalılar ... ise %25 kusurlu kabul edilmişlerdir.Eldeki davada, kazalı sigortalının G sınıfı ehliyeti olmamasına rağmen silindir kullandığı, kendi kişisel ihtiyaçları nedeniyle yoldan saparak toprak yola girdiği, tek kişilik şoför mahaline kendisi dışında bir başkasının daha binmesine izin verdiği, geri manevra yaparken dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, bu haliyle, kazalı sigortalının kazanın oluşumunda baskın kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği anlaşılmaktadır.Yukarıdaki bilgiler ışığı altında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporun da, kazanın meydana gelmesinde sigortalının baskın kusurlu olduğu nazara alınmadan, belirlenen kusur oranları oluşa uygun değildir. Bu haliyle mahkemece, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden, 5510 sayılı Kanunun 21., 1475 sayılı Kanunun 73., 4857 sayılı Kanunun 77. ....'nün 2. ve devamı maddelerine uygun olarak düzenlenmiş kusur raporu alınarak, ilgililerin kusur oran ve aidiyetlerinin yeniden, gerçeğe uygun olarak belirlenerek, varılacak sonuç uyarınca karar verilmelidir. Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalılara iadesine 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.