Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, iş kolu kodunun kurumca değiştirilmesi işleminin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, isteğin kabulü ile 11.03.2011 tarih, İş Kolu Kodu konulu B.13.2.....4.34.10.04/3...4405604 sayılı kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Eldeki davada, davacı, davalı Kurumca tutulan rapor içeriğine göre iş kolu kodunun ilk kez 7022 (işletme ve diğer idari danışmanlık olarak tescil edilmesine rağmen aslen işletmede yapılan faaliyetin Mühendislik faaliyeti olduğu gerekçesiyle 7112 (Mühendislik faaliyeti ile ilgili danışmanlık) kodu üzerinden 3.8.2006 tarihinden itibaren tespit edilmesi ve buna göre prim nisbetinin %1 iken, %1,5’a yükseltilmesine ilişkin yapılan 11.3.2011 tarihli Kurum işleminin, aynı iş yerinde 2 grup personelin olduğu 1041520 sicil nolu işyerinden bildirilen personelin V tehlike sınıfı ve %3 oranda prim bildirildiğini, denetime konu ... sicil nolu personelin büro personeli olduğunun bu durumun davalı Kurum tarafından nazara alınmadığını, tehlike sınıfını değiştirilmesinin mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen kararın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. Her olaya, meydana geldiği tarihteki yasal mevzuatın uygulanmasına dair genel ilke gereğince, davanın yasal dayanağı 19/01/2013 tarih ve ... de yayımlanan 10/01/2013 tarih ve 6385 sayılı Kanunun 10. maddesi ile mülga edilen 5510 sayılı Yasanın 83. maddesi olup, bu maddede hangi iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiğinin belirlenmesi hususunda, Bakanlar Kuruluna yetki verildiği belirtildikten sonra tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit edileceği belirtilmiş, Kurumca yapılacak incelemeler veya sigortalıların talebi üzerine bu kodların uygun prim nispeti ve tehlike sınıfları üzerinden tespit ve değiştirilebileceği ve bu değiştirme işlemine karşı itiraz usulü açıklanmıştır. Aynı maddenin 6. fıkrasında ise, itirazdan sonra verilecek kararın işverenin talebine göre veya Kurumca yapılan tespit işlemine göre ne zamandan itibaren yürürlüğe gireceği ./..hususunda getirtilen “…İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların itirazı; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının işverence veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde yapılmış ise, değiştirilen iş kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin hatalı uygulandığı tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış ise, itirazın Kurum kayıtlarına intikali tarihini izleyen yılbaşından, üçüncü fıkrada belirtilen sürelerin aşılması durumunda ise, Kurumca yapılacak değişikliğe ilişkin kararın tebliğini izleyen takvim yılı başından geçerli olarak uygulanır.” hükmü mevcuttur.Diğer taraftan 29.09.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2008/14173 Sayılı Bakanlar kurulu kararı gereğince “İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Prim Tarifesi”’nin 6’ncı maddesindeki “Bir işyerinde yürütülen ve esas işin fer’i ve mütemmimi mahiyetinde olan bütün işlerin sigorta primleri, esas işin tabi tutulduğu prim haddine göre hesaplanır. Ancak, esas işin fer’i ve mütemmimi sayılan işler, sigortalıları birbirine karışmayacak şekilde, ayrı ve bağımsız olarak yürütüldüğü ve Kurumda ayrı bir işyeri olarak tescil edilmiş olduğu takdirde her biri kendi tehlike sınıfının prim haddine tabi olur. ” hükmü ile 7’nci maddesindeki “Aynı işveren tarafından, aynı işyerinde yürütülen ve mahiyetleri bakımından ayrı özellikler gösteren ve farklı tehlike sınıflarına dahil olan bütün işler, işyerinde en yüksek tehlike sınıfına giren işin prim oranına tabi olur.” Hükmünün gözetilmemesi isabetsizdir.Mahkemece, açıklanan hususlar çerçevesinde uzman bilirkişi ve hukukçudan oluşan heyetle birlikte keşif yapılarak, davacı şirketin niteliği araştırılarak, davacı şirketin işyerlerinde yapılmakta olan asıl işin belirlenmesi, işin idari mi teknik mühendislik danışmanlık işi mi olduğu, bu anlamda işyerinin tek işyeri olup olmadığı, hangi iş kolunda olması gerektiği hususu açık olarak belirlendikten sonra, 5510 sayılı Yasanın 83. Maddesi gereğince hangi tarihten itibaren yürürlüğe gireceği ve yasalarda belirtilen değişiklik başlangıçları gözetilerek belirtilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.