Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) MahkemesiDava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davalıya çıkarılan tebligatın bilâ iade edildiği, davacıya HMK m.322 atfen m.119/2 uyarınca adresin bildirilmesi için bir hafta kesin mehil verildiği, kesin mehil içinde de adresin bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “dava dilekçesinin içeriği” başlığını taşıyan 119. maddesinde, “dava dilekçesinde diğer hususlarla birlikte davacı ile davalının adı, soyadı ve adreslerinin” de bulunması gerektiği, aynı maddenin 2. fıkrasında is “bu hususun eksik olması hâlinde, hâkimin, davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği” hüküm altına alınmıştır. HMK m.322’de “Bu kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır…” denilmiştir. Yapılan atıf gereği, basit yargılama usulüne tâbi davalarda da HMK m.119’da düzenlenen dava dilekçesinin içeriği hakkındaki hükümler uygulanacaktır. Maddenin 1-b bendinde dava dilekçesinde, davalının adı soyadı ve adresinin bulunması gerektiği belirtilmiş; 2. fıkrasında da 1. fıkranın a, d, e, f, g bentleri dışında kalan hususların eksik olması halinde, davacıya eksikliğin ikmali için bir hafta kesin süre verileceği belirtilmiştir.Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinde davalı şirketin tebligat adresi mevcuttur. Davacı tarafından bildirim yapılmış olmakla dava şartı sorumluluğu yerine getirilmiş olup, dilekçede bu yönden herhangi bir eksiklik yoktur. Ne var ki dava./.. dilekçesinde belirtilen adrese çıkarılan tebligat bilâ dönmüştür. Dava dilekçesinde davalı adresinin mevcut olması karşısında HMK m.119/1-b hükmüne dayanılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilemez. Aksinin kabulü, dava açmak isteyen kimselerin davalılara muhakkak tebligat yaptırmaya zorlamak olur ki bu husus dava açma ve hak arama hürriyetinin ihlali anlamına gelir. Bu durumda, Mahkemece yapılacak iş davalı şirketin tebligata uygun adresini ticaret sicilinden araştırmak, tespit ettiği takdirde bu adrese tebligat çıkarmak, tespit edilemediği takdirde ise diğer kanuni şartlarının da varlığı anlaşılmak kaydıyla ilânen tebligat yapmak suretiyle yargılamaya devam etmek ve taraf teşkilini sağlamak olmalıdır. Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.