Mahkemesi : Ayancık Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTarihi : 20.06.2013No : 2006/272-2013/288Dava, davalıya vefat eden babasından 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ve yersiz olduğu iddia edilen ölüm aylıklarının istirdatı istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince 01.8.1990 tarihinden itibaren ölüm aylığı almakta olan davalıya, 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılık süreleri ve 2229 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanuna eklenen ek geçici 4. maddesi kapsamında 10 yıllık borçlandığı süre gözetilerek anılan Kanun hükümleri kapsamında 01.8.1988 tarihi itibarıyla yaşlılık sigortasından da aylık bağlandığı, söz konusu olguyu saptayan Kurumca 2005 yılında tesis edilen işlemle ölüm aylığı başlangıçtan itibaren iptal edilip 15.8.1990 – 23.10.2005 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanaklar??ndan olan 506 sayılı Kanunun 68. maddesinin (I) numaralı bendinde, hak sahibi kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bunların Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmamaları, buralardan gelir veya aylık almamaları koşullarına bağlanmış, anılan Kanuna, 09.07.2005 günü yürürlüğe giren 5386 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen geçici 91. maddede de, 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların; bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları hariç olmak üzere geri alınmayacağı, bunlardan, yukarıda belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıklarının, kesme veya durdurma tarihi itibarıyla istek koşulu aranmaksızın yeniden başlatılacağı açıklanmıştır. Anılan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, Yargıtay tarafından kararlı bir şekilde sürdürülen görüş gereğince; ölüm aylığı tahsis engeli olan kendi çalışmalarından dolayı gelir/aylık alma durumuna, 68. maddede sayma yöntemi ile sınırlı sayıda belirtilen aylık kesme nedenleri arasında yer verilmeyip 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 35. maddesiyle yapılan değişiklik ile bu olgunun aylığı kesici sebep olarak öngörüldüğü, sonradan yürürlüğe giren yasal düzenlemelerin önceki kanun ile oluşan kazanılmış hakları ortadan kaldırmayacağı yönündeki temel hukuk kuralına göre değişikliğin 06.08.2003 günü öncesi dönem için uygulanamayacağı, ayrıca, kendi çalışmalarından dolayı aylık almakta olan kişiye hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı bağlanamayacağı, hak sahibi kız çocuğuna zorunlu sigortalılığı üzerinden değerlendirme yapılarak aylık bağlandığı takdirde kendi çalışmalarından dolayı aylık alma olgusu gerçekleşmiş olup tamamen isteğe bağlı sigortalılık süreleri gözetilerek aylık tahsisinde anılan olgudan söz edilemeyeceği belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.