Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13526 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 79 - Esas Yıl 2016





.... Dava, 01.03.1992 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, bu Kanunun 79/10. maddesine dayalı olan ve hizmet tespiti davası olarak nitelendirilen bir görünüm arz etmekte olup bunun doğal sonucu olarak da söz konusu 1 günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Kurum'a verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de sigortalılığın kabulü açısından kuşkusuz tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli başka kanıtlar aranmalıdır. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.Yukarıda anlatılanlar ışığında dava dosyası incelendiğinde, işe giriş bildirgesindeki sigorta sicil numarasının 1992 yılı serilerinden olup olmadığı davalı Kurumdan sorulmalı, beyanına başvurulan tanık ....’nun ihtilaflı ./..dönemde komşu işyeri tanığı olup olmadığı araştırılmalı (zabıta marifetiyle adres tespiti yapılmalı, vergi kayıtları incelenmeli), diğer tanık ...’in ilgili tarihlerde davalı işverene mal verip vermediğine ilişkin yazılı deliller araştırılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.Kabule göre de, davalı işverenin ... olduğu belirgin olmakla, gerekçeli kararda ayrıca “......” şeklinde ayrı bir davalının gösterilmesi, hükmün vekalet ücretine ilişkin 4 nolu bendinde dava ile ilgisi bulunmayan .... adının geçmesi, yargılama giderlerine ilişkin hükmün 3 nolu bendinde yargılama giderlerinin hangi davalıdan alınacağının belirtilmemesi, yerinde görülmemiştir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.