Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında verilen boşanma kararı 17.06.2002 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren 5434 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesilerek, 01.11.2008-01.03.2013 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166’ncı maddesinde; “(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.(2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.(3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. (4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” hükmü öngörülmüştür. Yani, iki dava arasında, birlikte tahkikat yapılmasını ve tek bir hüküm verilmesini haklı gösterecek derecede yakın ve hak benzerliği bulunması halinde davalar arasında bağlantı var demektir. Bu davaların aynı veya benzer sebepten doğması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması gerekir. Ancak birleştirme ayrı yargı çevrelerindeki mahkemeler açısından zorunlu olmayıp, talep şartına da bağlanmıştır. Ayrıca birleştirme ancak ikinci davanın açıldığı mahkemece verilebilecektir.Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, öncelikle, davalı tarafından açılan ölüm aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar ve sağlık giderleri nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti davasının, eldeki dava dosyası ile arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, diğer dosyadaki kararın bu dosyayı etkileyeceği gözetilerek, davaların birlikte görülmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu davaların tefrikine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2- Dairemizin önceki bozma ilamında da belirtildiği gibi, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56. maddesidir. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.İnceleme konusu davada, nüfus kayıtlarına göre davalı ve boşandığı eşinin 2010 yılından itibaren 05.01.2013 tarihine kadar aynı adreste kayıtlı olmaları, nüfus kayıtlarını destekleyen seçmen kayıtları, Sosyal Güvenlik Kontrol Memurunca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, özellikle imzalı beyanları alınan tutanak tanıklarının ifadeleri, dosyada yer alan taşınmaz devrine ilişkin satış sözleşmesi de dikkate alınarak, “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdırSONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.