Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13161 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13703 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, 15.02.2000-15.07.2002 tarihleri arasında dava dışı taşeron şirketleri tarafından bildirilen hizmetlerin davalı asıl işveren ... bünyesinde geçtiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkeme, bozma ilamına uyarak davanın kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar Kurum ve A.. B.. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Mahkemece, davanın kabulü şeklinde verilen ilk hüküm 22.09.2014 tarihli dairemiz ilamıyla bozulmuş olup bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü şeklinde hüküm tesis edilmiştir. 506 sayılı Kanunun ”Üçüncü kişinin aracılığı” başlıklı 87 nci maddesi hükmünde, aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişi olarak tanımlanmış, sigortalıların üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı belirtilmiştir. Maddede “aracı” olarak nitelenen üçüncü kişi, gerek mevzuatta, gerekse öğreti ve yargı kararlarında; alt işveren, tali işveren, taşeron, alt müteahhit, alt ısmarlanan gibi adlarla anılmaktadır. Aracı kavramı, her şeyden önce, asıl işverenin varlığını, bir başka işverenin asıl işverene ait işin bir bölümünü yapmayı üstlenmesini ve asıl işverene ait iş yerinde veya iş yerinin bir bölümünde iş alanın kendi adına sigortalı çalıştırmasını gerektirir. Asıl işverenle aracı arasındaki ilişki taşıma, eser ve benzeri sözleşmelere dayanabilir ise de, hiç bir şekilde hizmet akdi unsurları bulunmamalıdır. Burada önemli olan yön, asıl işverene ait işin bir bölümünün aracı tarafından görülmesidir. Aracı kavramının belirleyici özelliği, asıl işverene ait işten bir bölüm iş alınması ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştırılmasıdır.Somut olayda; 15.02.2000- 14.07.2002 tarihleri arasında davalı ... tarafından bildirimleri bulunan davacı, davalı ... bünyesinde çalıştığı halde davalı ...nden bildirim yapıldığını, aslında bu sürelerde fiili olarak davalı ... bünyesinde çalıştığının tespitini istemiştir. Hizmet cetvelinin incelenmesinden, 15.02.2000-14.07.2002 tarihleri arasında davalı ...ve 15.07.2002-2011 Ağustos tarihleri arasında davalı ...’nden bildirimleri bulunmaktadır. Mahkemenin kabulü eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. ...’nin kurucu ortaklarının, A.. B.. ve ...olduğu, dosya içinde sözleşmelerin bulunduğu belirtilmiş ise de sözleşmelerin yer almadığı görülmekle ilgili sözleşmeler getirtilerek davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olup olmadığı usulünce irdelenerek sonuca göre karar verilmelidir. O hâlde, davalılar ... ve A.. B.. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı A.. B..'na iadesine, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.