Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, fiili olmadığı gerekçesi ile bir kısım sigortalılık süresinin iptali ile şartların kaybedildiğinden bahisle aylık kesme yönündeki Kurum işleminin iptali ve yeniden ve faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davalı Kurumun, 01.06.1955 doğumlu davacının 01.04.1982-20.11.2004 tarihleri arasındaki çalışmaları gözetilerek 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle, davacının 30.11.2004 tarihinde işten ayrıldıktan sonra 28.11.2005 tarihli talebine istinaden 01.12.2005 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasanın geçici 81’inci maddesi kapsamında 5029 prim günü ile yaşlılık aylığı bağlamış iken, Kurumca tutulan 13.05.2011 tarihli müfettiş raporu sonrasında davacının son dönemdeki çalışmaları içerisinden 01.03.2003-30.05.2004 tarihleri arasında geçen çalışmalarının fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile bu sürelerin iptali ile giderek yaşlılık aylığı şartlarının kaybolması nedeniyle davacının aylığını 24.04.2012 tarihli işlem ile iptal ederek 01.12.2005-01.04.2012 tarihleri arasındaki ödemelerin 5510 sayılı Yasanın 96’ncı maddesinin “a” bendi kapsamında yersiz ödeme nedeni ile borç çıkarttığı ve davacının da aylık kesme işleminin hukuka aykırı olduğunun ve aslen kuruma karşı borçlu olmadığının tespitini istediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının kurumca fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile iptal edilen sigortalılık süresine yönelik olarak yapılan araştırma sonucunda, davacının fiili çalışmaya dair iddiasını ispatlayamadığından reddine ilişkin verilen karar isabetli ise de; 01.06.1955 doğumlu davacının 30.11.2004 tarihinde işten ayrıldıktan sonra çalışmalarının bulunup bulunmadığı da araştırılarak, kurumca fiili olmadığı kabul edilerek iptal edilen çalışma süresi olan 01.03.2003-30.05.2004 tarihleri arasındaki dönem gözetilmeksizin, 506 sayılı Kanunun yaşlılık sigortasından aylık tahsis koşullarının düzenlendiği, kademeli geçiş hükümleri öngören geçici 81. maddesinin (C) bendinin (a) alt bendinde, 23.05.2002 tarihinde; 15 yıllık sigortalılık süresini doldurmuş, 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş, erkek ise 55 yaşını tamamlamış olanlara istekleri durumunda yaşlılık aylığı bağlanacağı, bu koşulları 23.05.2002 günü itibarıyla yerine getiremeyenler yönünden (b) alt bendinde ayrı düzenleme yapılarak sigortalıların durumlarına göre hangi yaşa tabi oldukları açıklanan hükmü kapsamında 15 yıl sigortalılık süresi, 3600 gün ve 55 yaş üzerinden maddenin alt bendine göre irdeleme yapmak ve tabi olduğu yaşa göre aylığa müstehak olup olmadığı hususunu değerlendirmek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Şüphesiz yapılacak irdelemede 5510 Sayılı Yasanın 96’ncı maddesi ve kurum alacağının belirlenmesi bakımından mahsup işleminin de davalı Kurumdan sorulmak suretiyle yapılması gereği dikkate alınmalıdır.Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.