Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12814 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7467 - Esas Yıl 2015





Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ve davalı ... . avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Dava, 05.03.2012 tarihli iş kazası sonucu % 9.2 oranında iş göremezliğe uğrayan sigortalı....'e yapılan sağlık hizmeti giderleri ile geçici işgöremezlik ödeneğinin tahsili istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanununun 21. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 87. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 12/son maddesi hükmünde tanımlandığı üzere taşeron; bir işte ya da bir işin bölüm veya eklentilerinde asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir. Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir. İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş yada işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır. Dosyada alınan 06.04.2013 tarihli kusur raporuna göre, ... kazanın oluşunda % 85 oranında , kazalı sigortalı ise % 15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de alt işveren ... yönünden kusur incelemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.Davaya konu iş kazasının meydana gelmesinde oluşa uygun tüm tarafların sorumluluğun tartışıldığı, konusunda ve işçi sağlığı iş güvenliği alanında uzman bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu alınmalı, mevcut raporlar arasında çelişki oluşması halinde giderilmeli, böylelikle kusur oran ve aidiyetleri usulünce belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Kabule göre de; alt işveren ...'ın, asıl işveren ... .'nin kusurundan sorumlu tutulması yerinde görülmemiştir.Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekili ile davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalı yeniden yapılacak yargılama sonunda karar verilirken, ilk hüküm yönünden temyiz yoluna başvurmayan davalı hakkında Kurum yararına oluşan usulü kazanılmış hak olgusu da gözetilmelidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...'ye iadesine, 24.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.